Gündemin en sıcak tartışmalarından biri, darbe den sonra en çok telaffuz edilen kelime, liyakat !
Bir tarafta liyakat sistemine geri dönüşün gerektiğini söyleyenler, diğer tarafta şu anda zaten hayata geçirildiğini iddia edenler...
Liyakat nedir ? Sistem nasıl işler ?
Liyakat :
Türk dil kurumunda karşılığı, yetenekli, becerikli, eğil insan ... Ben berberim iyi kesim yapıyorsam yetenekliyim lâkin yeterli mi ? Değil, neden ? Tek başına yetenek bir yere kadar, çok yetenekli bir berber olsam bile, bu yeteneğin yanında bakımı iyi yapmaz, çalışma saatlerine uymaz, hoşgörüden taviz verirsem, hizmet eksiğimi tamamlamaz isem yalnızca yetenekli bir berber olarak kalırım. Liyakat bunların hepsini birleştirir bir insana programlar onu iyi berber sınıfına yerleştirir. En hakîm olduğum meslek kendi mesleğim olduğu için böyle bir örnek verdim, bu her şey için geçerli ille de liyakat, ille de liyakat ...
Liyakat sistemi :
En belirgin yönü demokrasi, herkese eşit mesafe de yaklaşan bu sistem, din, ırk, siyasi görüş tanımaz. Kim hangi işi en iyi yapıyorsa onu bulur, işin başına getirir, en tabandan tavana işleyiş böyle yürür. İşini iyi yapan, yaptığı işte yeteneği olan ve en önemlisi işine sadık bir birey bulunduğu kurumu da, etrafını da iyi tanır ve hakkıyla geldiği yerin kıymetini de bilir. Uzun uzadıya sistemin detaylarını yazmayacağım ama liyakat sistemin de iyi berber olamayan kimseye iş yaptırmazlar, isterse o mekân sahibinin oğlu olsun !
Şimdi gelelim ne kadar bu sistemi uyguluyoruz ve/veya daha ne kadar uzaklaşabiliriz !
Cemaatin devletin içine nasıl sızdığını hep beraber gördük, pekîi bu adamlar oralara nasıl geldiler, sırf güç ve oy uğruna liyakattan vazgeçen lakayt devlet yöneticileri, hükümet yetkilileri yüzünden. Şimdi bu adamlar çıkmış devleti temizliyoruz, cemaati saf dışı bırakıyoruz liyakatı esas alıyoruz diyorlar ! Görevden alınanlar,hakkında soruşturma açılanlar, cezaevine atılanlar... Bu yapıya sonsuz sadakat gösterenlerin hepsi haksızlıkla, hukuksuzlukla geldiler bulundukları yerlere, yapılanların kat be katını hakediyorlar. Ama bugün açığa alınanların içinde haksızlığa uğramışlar da var, şaşırmadık çünkü bunları sızdıran da bugün açığa alan da aynı adamlar ! Uzatacağım ama size bir örnek vereyim bulunduğum ilçe Elbistan'da bildiğiniz üzre Termik santraller var ve bu santrallerin bacalarında filtre yok, zehir saçıyor. Bir memur zamanında 'haddini aşarak' bu bacalara filtre takılması için imza kampanyası başlattı başına gelmedik kalmadı, soruşturmalar mı geçirmedi ? Açığa alınmalarla mı tehdit edilmedi ? Aslına bakarsanız gereğince destekte alamadı, imzalar teslim edildi ama bir sonuç alınamadı... Şahsen tanıdığım bu memur devlete sadakât konusunda meydanlar da demokrasi satanları cebinden çıkarır. Fikir mevzusunda ters düşmüşlüğümüz de çoktur ve ne kadar eleştirse bile 'istikrar' bozulmasın diye Akp'ye oy verdiğini düşünüyorum ve girişim gecesi de tepki verip, sokağa ilk çıkanlar arasında. Şimdi tutmuşlar bu adamı, adam gibi adam Fatih Özcan'ı açığa almışlar, sebep ? Fethullahçı Terör Örgütü soruşturması, neymiş zamanında topladığı imzalar devleti töhmet altında bırakmış, devleti katillikle suçlamış. Bugün de bu yapıyla birlikte hareket etmiş ! Yalan, riyâ, hukuksuzluk kanlarına işlemiş, şu anda OHAL olduğu için elimizden bir şey gelmiyor ama hak yolunu elbet bulacak ve liyakat sahibi Fatih Özcan'lar görevlerine tekrar dönecek !
...
Pekîi ya kapatılan Astsubay okulları !
Akp-Cemaat kavgası başlayalı 3 yıl oldu, 2013'ten beri mücadele ediyorlar, bugün okuldan atılan öğrencilerin en erken kayıtlısı 2014 yani mücadele bir yılını tamamlayınca kayıt oluyorlar. Bu çocukların hepsi okuldan atıldı, 30 Ağustos'ta rütbe takıp görev başı yapacak olanlara Yüksekokul İşletme diploması verecekler, yahû bu çocuklar 2 yıllık Yüksekokul okumayı bilmiyorlar mıydı, gecenin bir vakti kalkıp nöbet tuttular, sabah 5:00'te esas duruşa geçtiler, kan ter içinde eğitim yaptılar, bu kadar emek hebâ edilemez ! %95'i Fetö'cü denilen bu öğrencilerin %5'inin hakkını kim ödeyecek ? Kaldı ki bu çocukların hepsi Cemaat-Akp kavgasında okula başladılar bu bile %95'in abartılı olduğunu gösteriyor, öyle olsa bile burada cezalandırılacak olan %5'lik kısım değil bizzat sizsiniz, bu kadrolaşmanın önüne geçemediğiniz için !
...
Geçenler de benim oturduğum ev de su sızıntısı vardı ev sahibine söyledim, ilk başta musluğu söktü, sonra vanayı söktü, en son da tesisatı söktü ve artık sızıntı yok dedi ! Hiç etmediğim küfrü ettim, Kuleli Askeri Lisesi'ndeki sızıntıyı da böyle çözenlere sessiz kalmadım, kalmayacağım da !
...
Kaymakamın, valinin, emniyet müdürünün, bürokratın hangi partili olduğunu bilmediğimiz, merakta etmediğimiz, her hangi bir devlet kurumuna iş başvurusu yaptığımız da her hangi bir partiden üyeliğimizi silip veya hiç bir partiye üye olmamamıza rağmen iktidar partisine üye olursak önceliğimizin olacağını düşünmediğimiz-düşünmeyeceğimiz günler ne zaman gelir o zaman inanırız liyakatin gerçekleştiğine, ama şimdi hayır !
Anlayacağınız yeterince uzağız, iktidar bütün bunları yaparken muhalefette yapılanları alkışlamakla ve hazır sisli hava varken rakibini safdışı bırakmakla meşgul, meşru yollarla safdışı edeni hepimiz ayakta alkışlarız lâkin gayrımeşru yollarla, iftiralarla, iktidarla aynı dili konuşmakla bunu yaparlarsa tabîi karşılarında olacağız çünkü liyakat bize bunu emreder !
İktidar lakayt, muhalafet daha da lakayt ! Atsız'ın söylediği gibi;
" Gel de bunların içinde huzur içinde yaşa ! "