BÖLÜNMEDİK PARAMPARÇA OLDUK
Bir yıl önce ülkücüler bölünüyor diye yazdığım için Adana'dan iki arkadaş özelden kızıp "sosyal medya arkadaşlığından çıkarıyoruz seni" dediler. O zaman düşüncelerimin yanlış olduğunu anladım. Ülkücüler bölünmedi paramparça oldu. Simdi buna da itiraz edenler olacak. Bu gayet doğal bir durum. Lakin gerçek ülkücüler artık paramparça.
Hiç kimse ülkücüler Balgat'a karşı "hayır" diyerek birleşti bütünleşti demesin. Bu görüş de ayrı bir yanlışı beraberinde getiriyor. 16 Nisan halk oylaması sonucu ile beraber yaklaşık 100 ülkücü ile telefon görüşmesi yaptım. Yüz yüze görüştüğüm dostlar hariç. Gördüğüm manzara şu; her kafadan bir ses çıkıyor. Dört aday etrafında ağır ağır kemikleşmeler olmaya başladı. Bu kemikleşme dikkatten kaçıyor. Sanki her şey olmuş bitmiş de yeni parti yeni oluşum yeni genel başkan seçilmiş tavırlar ortada. Kimin ne yapacağı ne düşündüğü belli değil. Aday olanlar beklemede. Belki bir araya gelirler. Gerçi bu adayların bir araya gelmesi oldukça zor gibi görünmesine rağmen bir umut. O da belki.
Dört adayın ortak hareket etmesi ortak noktada buluşması neredeyse imkansız. Sosyal medyada kimi gelecek dönem başkanlık için aday açıklıyor kimi yüzdelik oy hesaplıyor. Herkes yanında bulunduğu aday için plan proje üretiyor. Diğer adaylar ne olacak? Biz büyük bölümü oluşturuyoruz bizim yanımıza gelsinler diye mantık yürütenlere bakılırsa hayır oylarının kaynağı kendileri.
İşimiz çok hem de çok zor görünüyor.
Bu arada Balgat'la mücadele edilsin diyenler de devreye girince parçalanma iyice gün yüzüne çıkıyor.
Hâlâ nefsini düşünen zevat da ayrı bir dert. Sadece ben diyen birileri olduğu sürece bu adayların bir araya gelmesi mucize olur. Bunlara bir de koltuk sevdalıları ekleyin buyurun cenaze merasimine.
Peki bu kadar dağılma nasıl giderilip ortak noktada buluşacak ülkücüler?
Gerçekleşmesini beklediğim istişare kurumu var o da ne kadar sağlıklı olursa. Her grup sadece kendi içinde istişare yapıyormuş gibi davranırsa oradan da bir sonuç çıkmaz inanın. Çünkü her adayın etrafında ben bilirim diyenler mutlaka vardır. Kampanya süresince adayların yanından ayrılmayan bir kitleyi biliyoruz. Bunların kaçı özveri gösterip ben bir şey istemiyorum diyebilir? Özveri gösterecek sayı üçü beşi geçmez. Kimse kusura bakmasın görüntü öyle. Bu noktada ben yanılmış olmayı ve buradan özür dilemeyi canı gönülden arzu ederim.
Koray Aydın Atilla Kaya yakında biz bu değişim işinde yoğuz derse sürpriz olur mu? Olmaz değil mi? Buyurun size hayır cephesi bölündü. Yani olay sadece hayır diyenler evet diyenler olarak bölünme değil. Oysa 1978 yılında ilk adımı attığım ülkü ocağı terbiyesi bana bunları öğretmemişti. Her şeyden önce dava denilmişti o yıllardan bu güne. Ülkücü kimsenin kulu kölesi olmaz diye anlatılmıştı. Birinin siyah dediğine diğeri beyaz demezdi ülkücülerin. Ne günlere kaldık? Nerelere geldik? Birbirine kurşun atan sahte kabadayılar olduk. Artık ne dava vardı yüreğimizde ne ülkücü kardeşliği. Birileri talimat verdi birileri bu talimata uymaya başladı ülkücülük adına. Düşünmeden kurşun asker yaptılar o koca yürekli dava adamlarını. Kurşun asker olmamak için meydana çıkanlara kurşun sıktı karanlık adamlar hem de ülkücülük adına.
Bölündük işte paramparça olduk.
Kızgın mıyım onca yılımı verdiğim bu davaya?
Elbette hayır.
Perişanım sadece. Yıkılmış hayallerimin altında kalan duygularım perişan. Kim kimin için mücadele ediyor kim kimin için bu hareketi kaosa sürüklüyor? Acıyor ruhum.. Ruhumun derinliklerinde yeşerttigim ülkü aşkı hicap duyuyor olmalı bu parçalanmışlığı gördükçe.
Paramparça olduk. Birbirimize kurşun sıkar duruma geldik.
Yazık oluyor...
Yazıklar olsun bu parçalanmaya çanak tutan kafaya. Yazıklar olsun ülküdaşlık hukukumuza kurşun sıkanlara o kurşunu sıktıranlara. Yazıklar olsun ülkücü kardeşliğini yok etmeye çalışanlara.
Allah sonumuzu hayr eylesin.
Doğan Ay
Telif Hakkı
© Doğan Ay @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.