TEZGAHI GÖRDÜM
Akaryakıta, elektriğe ve doğalgaza yüzde doksanlara varan zam yapanlar ve bunların güdümündeki medya, artan maliyetler sebebiyle sattığı ürünün fiyatı yükseltmek zorunda kalan esnafı hedef gösteriyor. O ürünleri yüksek fiyatla piyasaya veren holdinglere kimse söz etmiyor ama vatandaşı mahallesindeki ayakkabıcıyı, manavı, bakkalı şikâyet etsin diye kışkırtıyor. Buna teşne olan bilinçsiz vatandaşlar, "Baba siz önce şu akaryakıta, elektriğe ve gaza yaptığınız fahiş zamları geri çekin" demek yerine mahallede esnaf avına çıktılar.
***
Makarna paketini kapan, domates poşetini tutan herkes, havuz muhabirinin mikrofonuna bilir- bilmez konuşuyor. Birisi kaşar tekerleğini, bir başkası salça kavanozunu almış eline veriyor coşkuyu.
***
Bir amca elindeki beş litrelik pet su şişesini gösterip, "Bir ay önce bu suyu üç buçuk liraya alıyordum,şimdi altı lira oldu. Allah'ın suyunu fahiş fiyatla satıyorlar" şeklinde konuşarak havuzun kameramanına şikâyet ediyor.
Birisi bey amcaya tane tane anlatmalı, "O zaman Dolar 3.55 TL idi. Şimdi 6,50TL. Elektriğe ve doğal gaza üç defa, akaryakıta belki on kere zam geldi. Akaryakıta zam gelince nakliye giderleri yükseldiği için yediğimiz içtiğimiz ve giydiğimiz her şeyin fiyatı da otomatik olarak artıyor. Sonra o suyun taşındığı pet şişe, petrol ürünü olup ham maddesi Dolar ile satın alınıyor. O şişenin üzerindeki etiketin malzemesi, üzerindeki yazıların mürekkebi de Dolar ödenerek ithal ediliyor. Yani adamlar bize suyu değil onun dışındaki ambalajı ve nakliyeyi satıyorlar".
Ayrıca "Niye hazır paketlenmiş su içiyorsun ki, yirmi yıldır oy verirken güvendiğin belediyene su içerken niye güvenmiyorsun?" diye sormak lazım...
***
Tamam, biz tüketici olarak dertliyiz ama esnaf cephesi de dertli. Meselâ, fırıncı esnafı geçen ay 85-90 TL'ye aldıkları bir çuval unu şimdi 130 TL'ye aldığını ve mayanın da zamlandığını söylüyor. Elektriğe, suya ve gaza gelen zamlar derken kendilerinin de ekmeğe zam yapmalarının kaçınılmaz olduğunu iddia ediyorlar.
Yöneticiler ise "Zam yapamazsınız " diyor…
Örnek verdiğimiz fırıncıların iddia ettiği rakamlar doğruysa, bir çuval undan dün kaç adet ekmek üretiliyorsa bugün de aynı adet üretildiğine göre birileri bunların ya, "iflas" etmesini ya da,"isyan" etmesini istiyor olmalı. Yöneticiler de, ya halka şirin görünmek ya da kendi başarısızlığının günahını esnafın sırtına yüklemek uyanıklığı ile bilerek veya bilmeyerek bir planın parçası oluyorlar.
***
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre Eylül ayı ÜFE %10.88, TÜFE ise %6.30 olmuş. Yani TÜİK verilerine göre, üreticiler maliyetlerindeki artışı sattıkları ürüne az bile yansıtmış. Belki de turpun büyüğünü şimdilik heybede bırakmışlar.
Yine TÜİK verileri ÜFE'yi yıllık bazda %46,15 TÜFE'yi ise %24.52 olarak gösterirken girdi maliyetleri ve enerji zamlarına el atmak yerine bakkalda, markette fiyat etiketi avına çıkmak sivrisinekle uğraşmak gibi bir şey.
Görünen o ki, büyüklere söz geçirmeyenler, küçüklerin kafasına basarak ayakta kalma derdinde...
***
Hatırlarsınız, geçmiş dönemde medyayı coşturan birileri, kuş gribi yalanıyla yerli tavuk neslini yok edip milleti ne idüğü belirsiz fabrikasyon tavuk üreten yabancı sermayeli şirketlere mahkûm etmişlerdi. Şimdi de birileri küçük esnafı "fahiş zam" yapmakla suçlayıp vatandaşla karşı karşıya getirip zincir marketlerin önünde mıntıka temizliği yapıyor gibi.
Ürünlerin ambalajındaki, "TÜRK MALI" ibaresini kaldırıp yani aslında"TÜRK"ü silip "Yerli Üretim" şeklinde bir garabete imza atan zihniyetten her şey beklenir. Öyle ki, bir manav tezgâhındaki çikita muzun etiketinin bir yerinde "ithal muz" yazılı, diğer tarafında ise "yerli üretim" diye bir absürtlük. Oysa o muzun "TÜRK MALI" olmadığını herkes biliyor. Sanırım Afrika yerlilerinden "ithal" edildiği için "yerli üretim" yazmışlar.
Umarım Sayın Cumhurbaşkanımız meseleye ciddi şekilde eğilip vatandaşın da, esnafın da, Türklüğün de mağdur edilmeyeceği uygun bir çözüm getirilmesini sağlar. Umarım derenin taşı ile derenin kuşunun vurulmasına fırsat vermez.
Ve umarım esnaf ile vatandaşın karşı karşıya getirilmesi gayretinin sonu karakolda bitmez.
04.10.2018
Not 1- ÜFE(Üretici Fiyat Endeksi): Belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt içine satılan ürünlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak meydana gelen fiyat değişikliklerini ölçen fiyat endeksi.
Not 2- TÜFE(Tüketici Fiyat Endeksi): Daha önce satın alınmış olan bir ürün veya hizmetin fiyatı ile sonraki bir tarihteki fiyatını karşılaştırmaktır.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.