Yine Yeniden Türk Olmak
Küçücük bir beyliği bir büyük imparatorluk haline getiren, "devlet kuran Türk" nasıl olur ne olur da o imparatorluğun çöküşüne giden süreçte "etrak-ı bi idrâk Türk'e" yani "anlayışı kıt, aklı eksik Türk'e" dönüşür? İşte bu sorunun cevabını doğru verebilenler, Osmanlı'nın enkazından Cumhuriyet'in doğuşunu ve Türk'ün yeniden "devlet Kuran Türk" olarak Atatürk önderliğinde tarihe damga vuruşunu tam manasıyla idrâk edebilenlerdir. Osmanlı bizim geçmişimiz ancak kimse kendini kandırmasın boş yere, o geçmişin sonu maalesef kötü bitti, hem de çok kötü. Malûm Osmanlı'yı o kötü sona mahkûm eden senaryoyu bugün Cumhuriyet'imizi yıkmak için ayniyle uyguluyorlar, bize Türk olduğumuzu unutturmaya çalışıyorlar. Çünkü, çok iyi biliyorlar ki, Türk ne zaman unutursa Türk olduğunu bu hep felaketi olmuştur. Atatürk, o enkazdan çıkışımızın yeniden "devlet kuran Türk" olduğumuzu idrâk etmemizden geçtiğini görmüştü. O, her türlü imkânsızlığa rağmen günü Türkçe okumayı ve milletinin bu gerçeği yeniden idrâk etmesini sağlamayı başardığı için Türk'e düşman olanlar ona da düşman oldular. O yüzden, emin olun, kim Atatürk'e düşmansa, aslında bilerek ya da bilmeyerek Türk'e de düşmanlık ediyordur. Atatürk artık aramızda değil, bize ihtiyacı da yok. Ancak şurası bir gerçek ki bizim onu anlamaya ve izini takip etmeye bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Şu hâlde her zaman her darboğazdan çıkış için çare açıktır Türk için; Atatürk'ün o gün bize yeniden hatırlattığı - Türk'ün tarih sahnesine çıktığı ilk günden bugüne kadar her yükselişinin mayasını oluşturan, Orhun Abideleri'nde yazılı olarak da kayıt altına alınmış - o kadim anlayışa sımsıkı sarılmak, yine yeniden Türk olmak.
Yayınımıza abone olun
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.
