CÜNEYT ARKIN DA GİTTİ

Türk Sinemasının büyük ismiydi.

Birinci özelliği bu olmakla beraber, aynı zamanda doktordu, senarist ve yönetmendi.

Ulaştığı seviye, şöhretine yakın seyreden nadir isimlerdendi.

İyi yetişmişti.

Renkli kişiliğini besleyen birikimiyle de öne çıktı.

Derecesi tartışılır fakat şüphesiz entellektüel bir sanatkârdı.

Onu herkes filmleriyle, canlandırdığı karakterlerle anacak.

Hiç şüphe etmiyorum böyle anılacak.

1963'de başlayan sinema macerasının seyri de incelenmeye, anlaşılmaya değer bir çok yön taşır.

Tarihi filmleri önemlidir.

Eğer o filmlerde başkası oynasaydı, o yer yer zayıf kaldığını gördüğümüz yapımlar seyredilmezdi.

Cüneyt Arkın o zayıflıkları örtmüş, filmin önüne geçmiştir.

Bu tarafıyla tarihçilerden çok tarihe dikkat çeken ve derinleşmeye yol açan, şuur uyandıran bir isimdir.

Vurdulu-kırdılı aksiyon filmleriyle, o rolleri sadece kendisinin oynayabileceğini düşündüren karakterler çizmesi üzerinde de durmak lazımdır.

Cüneyt Arkın'ın oyunculuğu bu iki kategoriden ibaret değildir.

Yer yer romantik karakterler oynaması önemlidir.

Alain Delon'u kıskandıracak yakışıklı jönün bu filmlerde de başarısı açıktır.

Fakat bana kalırsa, sinemaya geçişinin ikinci yılında oynadığı Gurbet Kuşları Halit Refiğ'in de Cüneyt Arkın'ın da şaheseridir.

Sosyal meselelere derinlikli bir sinema diliyle eğilen Halit Refiğ, bu filmiyle Cüneyt Arkın'ı en güzel şekilde değerlendirmiştir.

Tarihi filmlere geçişi, aksiyon filmlerinde yüksek başarısı yine Halit Refiğ'in yönlendirmesiyledir.

Büyükler, büyük kabiliyetleri bulur ve işlerler.

Cüneyt Arkın, Halit Refiğ gibi bir büyük sinema adamının, Kemal Tahir gibi bir büyük romancının takipçisi aydının eline düştüğü için talihlidir ve onu Hoca bilmesiyle de büyüktür.

Bütün bu özellikleri süsleyen Cüneyt Arkın'ın Türklük ve vatan sevgisidir.

Yüksek bir Türklük şuuruyla yetişmiş ve öyle yaşamıştır.

Açılım ve Çözüm Süreci benzeri işlere şiddetle karşı çıkması bu şuurladır.

Yazdığı iki kitabın birine "Benim Kahramanım Türk Halkıdır" başlığını koyması bu tür bozgunculuklara karşı bir haykırıştır.

Zaman zaman ekranlarda, gazetelerde memleket meseleleri hakkında sorulan sorulara verdiği cevaplar net ve keskindir.

İnsanlar toz pembe bir hayat yaşadığını sanabilirler.

Hayır, hiçbir sanatçının hayatı kolay değildir.

Cüneyt Arkın'ımızın hayatı daha çok zorlu virajlarla geçti.

Zorlu yaşama şartlarıyla ve zaman zaman da kendisiyle savaştı.

Çok zaman başardı.

Başarısızlıklarıyla da başarılı bir ömür sürdü.

Yıllardır rahatsızlıklarla güreşiyordu.

Gitti.

Sanatıyla büyüktü.

Düşünceleriyle büyüktü.

Yaşayışıyla büyüktü.

Çileleriyle de büyüktü.

Türk'ün büyük sanatkârının aziz rûhu şâd olsun!


×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

SOKAK MANSUR YAVAŞ DİYOR
ERHAN USTA VE AYKUT ERDOĞDU GİBİLERLE NE İYİ OLUNU...

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin