KANDEMİR KONDUK VE HAYAT DERSİ

20220314-185903kandemirkonduk2

Bu ismi bir yerlerden hatırlıyorum diyeceklerdir 30'lu yaşlarındakiler. Yaşı benim gibi 50'ye yaklaşmış olanlar ve daha da büyük olanlarımız hemen hatırlayacaklardır kim olduğunu.

Devekuşu Kabarenin efsane oyunları "Beyoğlu Beyoğlu"; "Yasaklar" ve onu daha da ünlü yapan "Perihan abla" veya "Mahallenin muhtarları" televizyon dizilerinin oyun yazarı olduğunu söylesem herkes hatırlayacaktır ismini.

Ben Kandemir Konduk'un nasıl oyun yazarı olduğunun hikayesini anlatmak istiyorum.

Liseden mezun olduktan sonra İstanbul'a gidiyor Kandemir bey. Bir çok ufak tefek işte çalıştıktan sonra Tersaneye işçi olarak giriyor. O zamanlar tersanede işçi olmak önemli bir kazanım.

Bir gün Milliyet gazetesinde o dönem köşe yazarlığı da yapan Altan Erbulak'ın bir yazısını okuyor.

Altan Erbulak, yeni tiyatro kuruyoruz diyor "herkes 1 lira göndersin". Yıl 1970.

Kandemir Konduk da bir mektup yazıyor. Bir lira gönderemeyeceğini ama isterlerse bir tiyatro oyunu yazabileceğini söylüyor.

Lise mezunu, ufak tefek hikayeler yazan, tersane işçisi bu arkadaşın teklifini kabul ediyor Altan Erbulak rahmetli "Yaz gönder oyununu" diyor.

İşin ilginç kısmı burada başlıyor bence. Kandemir bey mektubu alır almaz basıyor tersaneye istifasını. Geçiyor daktilonun karşısına ve hayatında tiyatro oyunu metni bile görmemiş bu adam ilk tiyatro oyununu yazıyor ve kopyasını dahi almadan özgün metni Altan Erbulak'a gönderiyor.

"Yüzsüz Zühtü" isimli bu oyunu Altan bey çok beğeniyor sahnelemeye karar veriyor ve sonra Kandemir Konduk bildiğimiz efsane yazar oluyor.

Bu yaşanmış hikayeden bizim dersler çıkarmamız gerekiyor. Lise mezunu, 25 yaşındaki bir tersane işçisini hiç tecrübeli olmadığı bir alanda başarılı kılan neydi?

Bir hayali vardı, bir fırsat çıktı karşısına, hayalini gerçekleştirmek için elinde ne varsa verdi ve harekete geçti.

Hayalimizi gerçekleştirebilmenin yolu: Elimizde ne varsa onu vermektir. Bütün gücümüzle çalışmaktır. Özetle gemileri yakarak harekete geçmektir.

O zamanlar için gül gibi tersane işinden istifa etmeyip, aynı zamanda oyun yazmaya kalkışsaydı bir Kandemir Konduk olamayacaktı asla. Belki başarısız da olabilirdi, yazdığı oyun beğenilmeyip, tutulmayabilirdi. Ama olsun ölüm mü vardı ki sonunda?

Başarılı olmuş tanıdıklarımızın hayatlarında böyle binlerce "gemileri yakma" anları olmamış mıdır sanki? Bir tek Atatürk mü var zannediyoruz Bandırma vapuruna binerken her şeyini riske eden?

Ülkemizin düştüğü içler acısı hali görüp, bir şeyler değişmeli biz bu değişimi layıkıyla yapar, memleketimizi gazoz değil harbiden efsane yaparız diye düşünen bizler, "tersanelerdeki işlerimizden" istifa etmenin vakti gelmedi mi?...

Halil İbrahim Bayrakçı

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

AKP'Yİ KURTARMAYA YÖNELİK SEÇİM KANUNU
Hekim Hareketi ve “Müjdeler” Üzerine Değerlendirme

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin