SAĞLIĞINIZLA OYNATMAYIN
Tıp bilimi eğer sancı ve ağrının şifa bulması açısından ele alınacak olursa doğanın her evresinde kendini var etmiş bir alan.
Özetle acının keşfi ile tıbbın keşfi paralel ilerler de diyebiliriz.Bu tabi doğanın işleyişine dair bir ''bakış açısı'' sadece.
Tıp biliminin belirli bir zemine oturtulması hadisesi ise Primum Non Noncere(Önce Zarar Verme) düşüncesinin zihinlere yerleşmesi ile başlar.
Bu temel prensip klasik tıp anlayışının temelini oluşturmuştur.
Klasik tıp bilim vesilesiyle katman katman ilerleyerek günümüzde modern tıp olarak anılmaya başlanmıştır.
Modern tıbbın yanında ise temel olarak modern tıbba yardımcı olarak kullanılabilecek geleneksel yöntemler vardır.
Bunlar basit fakat modern tıbba ters düşmeyen destekleyici yöntemlerdir.
Bu çok doğal ve gerçekçi bir kavramdır, elbette bazı besinlerin metabolizmayı daha fazla güçlendirecek değerleri, doğadaki bazı bitkilerin vücuda belirli etkileri, vücudu harekete geçirecek spor ve benzeri eylemlerin vücuda doğrudan doğruya faydaları vardır.
Ancak temel çizgi elbette, kesinlikle, doğrudan doğruya ve aklınıza gelebilecek bütün tanımlamalar ile modern tıp olmalıdır!
Modern tıp bilimi bizim buradaki temel referansımız, çıkış noktamız olmalı ve bu bilimin sınırlarını belirlediği ölçüde doğal diyebileceğimiz yöntemlerden faydalanabilmeliyiz.
Modern tıp sürekli kendini yenileyerek, eksikliklerini tamamlayarak, yapılan hatalı tutumlardaki yanlışlar giderilerek kendini geliştiren muazzam bir yapıdır.
Bu yapı dünyanın dört bir yanında modern tıp alanı ile ilgili bilim insanlarının,hekimlerin,sağlık çalışanlarının ve ilintili birçok meslek dalının geceli gündüzlü çalışması ile insanlık adına emek harcamaktadır.
Elbette istisnasız her meslekte olduğu gibi, hata yapanlar, yanlış karar verenler olabilir.
İşin diğer bir negatif tarafı olan mesleğini kötüye kullanan ya da elindeki gücü, konumu, imkanları kişisel çıkarlar dahilinde kötüye kullanmak isteyenler ve kullananlar da olabilir.
Hatta modern tıp üzerine eğitim almış olduğu halde farklı biçimleri destekleyen demeçlerde bulunarak maddi, manevi çıkar sağlamak isteyenler de vardır.
Bu dünyanın rahatsız edici ama bir yandan da var olduğunu reddedemeyeceğimiz bir gerçekliği, ancak bunun için modern tıbba düşman olmak yediğiniz yemekten kıl çıktı diye bir daha yemek yememeye benzer.
Fakültelerde ''Primum Non Noncere'' ilkesiyle başlayan yolculuklarını, hastalarına bakarken rahatsızlanıp ölerek tamamlayan doktorlara dahi saygı duymayan insanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Bu da doğaldır akıl zorla insanlara eklemlenebilecek bir şey değil.
Buraya kadar her şey yanlışıyla doğrusuyla bir nebze olsun anlaşılabiliyor.
Ancak siz kendi anlayışınız ya da çıkarlarınız uğruna insanların fikirlerini ve hayatlarını zehirlemeye başlarsanız, hele ki bu işe bir toplumun geleceğini inşa edecek çocukları da karıştırırsanız bu kabul edilemez ve anlaşılamaz bir noktaya ulaşır.
İnsanlar inançlarını özgürce yaşamak hakkına sahiptir.Ancak inancı sömürü vesilesine çevirip, gerçekleri reddetmek bu ülkenin temeline dinamit koymaktır.
İşte ''Devlet'' burada devreye girmesi gereken yapıdır.Bir insan devletini neden sever?
Devleti zihinsel olarak kendisinin ve çevresinde bulunan diğer bireylerin; fikrini,bedenini ve yaşam koşullarını koruyucu,yükseltici bir yere konumlandırmıştır da onun için sever.Devletinin ayakta kalması için yaptığı ve yapmaya hazır olduğu fedakarlıklar zihninde kurduğu bu bağ ile güçlenir.
Devlet ve vatandaş arasındaki temel bağın en kuvvetli halkası buradan kaynaklanır.
Devlet adaletli,güvenli ve sağlıklı yaşam hakkını tesis etmekle yükümlüdür varlık temelini bu gerçekliklerden alır.
Devlet yönetildiği hükümet aracılığıyla bu konularda zaafiyet gösterdiği zaman zararlı yapıların önü açılır.
Bugün değineceğim konu da aslında yıllardır bu devletin vatandaşlarının etkilendiği teranenin sosyal medya yansımasıdır.
Nasıl ki topluma zararlı yapılanmaların kollarının en önemli vasıtalarından biri evlere girerek,evdeki anne-kadın figürü üzerinden yapıyı güçlendirme temelleri üzerine olmuştur,o zihniyetin bir tezahürü aynı şekilde sosyal medyada faaliyetlerini sürdürmektedir.
Üstelik burada doğrudan sağlığa müdahale edilerek insanların en hassas konuları hedef alınmaktadır.
Bazı cümlelerle, örneklerle modern tıbbı reddetmiyor imajı ve görüntüsünü çizip bunun yanı sıra dini motifler kullanarak insanların hassas noktalarına temas eden ve alttan alta kendine taraftar yaratan zihinler özellikle bu memleketin geleceği olan çocuklarımız için büyük tehlike oluşturmaktalar.
Anne sütü yararlıdır ya da limon yararlı bir besindir gibi temel ve 6 yaş çocuğunun dahi bildiği temel bilgileri bir verip bin tane zırvayı cümlelere yerleştirerek önce ilgiyi çekip daha sonrasında darbeyi vurmaktadırlar.
Sizler görsellerle vereceğim örnekleri komik,boş,etkisiz bulabilirsiniz.Peki öyle mi gerçekten?
ASLA!
Bu ülkede şeyhinin donunun,atletinin şifa vereceğine inanan insanlar varken toplamda yüzbinlerce insanın takip ettiği bu sayfalar hedef aldığı kitleleri etkilemeyi çok iyi başarmaktadırlar.
Bu sebeple nerede insanlığı,milletimizi ve özellikle de çocuklarımızı zehirleyen yapı,oluşum vs. var çevremizdeki her insanı buna karşı bilinçlendirmek zorundayız.Bu insanlar sadece sosyal medyada tanıtım yapmıyor konferanslar, seminerler vererek insanları her manada etki altına alıyorlar.
İsterseniz görsellerle kısa bir inceleme yapalım;
Şimdi de daha önce TRT DİYANET,TRT HABER gibi devlet kanallarında röportajı yayınlanmış olan bir şahsın instagram üzerinden paylaşılan videosuna bir göz atalım;
Şimdi de TRT DİYANET kanalında yer alan üstteki videolara göre çok daha ılımlı söylemler içeren videoyu inceleyelim;
Gelelim meselenin özetine gördüğünüz gibi ilk videoda tıbbi yaklaşımlara olan tutum belli televizyonda yayınlanan röportajdaki daha ılımlı üslup belli.
Tüm bu yazının yukarıda sizlerle paylaşımını yaptığım alıntıların özü bu meseleden oluşmakta.
Aklınıza yatan ve hatta size iyi gelen basit yöntemlere kendinizi kaptırdığınızda bir süre sonra hayatınızı ömür boyu etkileyecek, bilimsellikten, modern tıp biliminden, gerçekçilikten uzak bir yapının rüzgarına kapılmanız çok normalleşiyor.
Sizin ve özellikle yapıları çok hassas olan çocuklarınızın üzerinde uygulayacağınız ve kalıcı hasarlar bırakabileceğiniz tedavi yöntemleri, kaynağı belirsiz tarihi olaylardan alıntılar (Gavurcuklarıma ölmesin diyen İstanbul'da yaşayan zat), doğal ürünleri alabileceğiniz alışveriş siteleri, katılabileceğiniz seminerler vesaire.
Bu iş gayet olumsuz ve can sıkıcı bir şekilde ilerlemekte.
Burada paylaştığım sayfalarla iletişim halinde ya da bu sayfalardan ayrı fakat kafa yapısı ve çalışma prensibi aynı olan birçok zararlı sayfa var.İnternet üzerinde ufak bir araştırma yaparak bulabilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanan bu ve buna benzer her olumsuz gelişme hepimiz için çözüme kavuşması gereken bir baş ağrısı halini almadığı müddetçe, ülkemiz adına arzuladığımız refah ve bilinç düzeyi yüksek günlerin görülmesi yakın olmayacaktır.
Bu milletin her ferdi bu ve benzer olaylar karşısında önce kendisi bilinç kazanmalı, ardından kendisini ve çevresini bilgilendirmekten kaçınmamalıdır.
Saygılarımla
Emrah Birgül
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Telif Hakkı
© Emrah Birgül @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.