SOSYAL MEDYA OLMASAYDI...

sosyalmedya

Medya görüp göstericidir.
Eleştiren ve hizaya getiren bir güçtür.
Gücü kontrol eden güçtür.
Totaliter idare dönemlerinden çıkışta en önemli mekanizmalardan biri medyadır.
Fren-denetleme-denge unsurudur.
Yasama, yürütme, yargı'dan sonra dördüncü güçtür.

Bizde yazılı görüntülü medya, -dördüncü güç- son yıllarda bu özelliğini kaybetti. 
Medya kontrol altına girdi.
Serbestliği kayboldu.
En azından "Alo Fatih!"ten beri böyle.
Düşünün, bir başbakan, bakıyor ki bir muhalefet lideri kendisini eleştiriyor..
Sarılıyor telefona ve "Onu konuşturmayın!" diyor.
Hemen canlı yayın kesiliyor ve o liderin dediği halka ulaşmıyor.
Böyle bir vesayet dönemi başlıyor.

Basında böyle bir sansür normal zamanlarda görülmez.
Normal zamanlarda böyle bir şey yaşanırsa dünya ayağa kalkar.
Bizde de bunu yapan politikacıyı iyi bir son beklemezdi.
Şimdi bir şey olmadığı bir kenara, bu sansür ötesi baskı anlayışı yerleşti.
Vahim ötesi vahimdir!
Her tür kötülüğü davet eden bir baskıcılığın göstergesidir.

Türkiye bunu konuşmuyorsa, başına gelecekleri hak eder.
Bu geri gidişe Türkiye razı olmaz diyenler şu anda haklı çıkmış görünmüyorlar.
Bana kalırsa, görünüşe aldanmamak lazım.
Görünüşe bakmayınız!
Sürdürülebilir bir durum değildir.
Türkiye bu yükü taşıyamaz ve mutlaka dönülür.

Şimdi sadece bir aralık kapı var: Sosyal medya.
Ana akım medya ele geçirilince, yazılı-görüntülü konvansiyonel medya kontrol
altına alınınca sosyal medyaya yöneldik.
Açığı oradan kapatmaya çalışıyoruz.
Denge buradan sağlanmaya çalışılıyor.
Gel gör ki biz bunu da hazmedemedik, susturmak istedik.

"Alo Fatih!" diyemeyeceğimiz bir platformdu.
Fatih de bizi dinlemiyor, dinlemez, çünkü o Trump'ı dinlemez.
Ayrıca, Trump öyle bir şey yapsa yerinde oturamaz, oturtmazlar.
Medya dinlemez, işini yapar.
"Alo Fatih!" diyemiyorsak, alıştığımız fiilî durum yaratma burada geçerli
değilmiş.
Aacaba ne yapsak?
İşte kanun arayışı burada devreye girdi.
Son kanun buna yönelik bir ön düzenlemedir.

Sosyal medya bir cangıl.
Herşeyin dolduğu, doldurulduğu bir havuz.
Orada çer çöp de bulunur.
Tvitır ve diğerleri kendince bazı tedbirlerle belli oranda temizlik yapıyor.
Nitekim, yakınlarda 7 bin kişilik trol ordusunu temizledi.
İşin enteresan tarafı, yanlış kullananlar sosyal medya karşıtı görünenler
çıktı, iyi mi?
Kirletenler büyük ağırlıkla onlarmış.
Emin olun tamamını kullanacak hale gelebilseler hiçbir şikayetleri kalmaz.
Dikkat çekeceğimiz nokta budur.
Böyle bir düşünce, -hadi o klişeyi kullanalım- kimden gelirse gelsin hiç
şüpheniz olmasın, Türkiye için felaketin büyüğüdür.

Bana kalırsa tedbir alınır.
Tivitır'ın aldığı gibi alınır.
Başka türlü olmaz.
İyi ki de olmaz ve olamayacak.
Yoksa Pamukkale rektörünün, daha önce başkalarının kurduğu çiftliği
bilemeyecektik.
Kimse başka sebebe bakmasın: Parti başkanı başa geçince devlet bütçesini
damadına teslim ederse o Pamukkale rektörü de eşini kuralları dolanarak alır.
Onun izinden gitmeyi böyle anlar.
keyfiliğe sapar.
Ben yaptım oldu der.
Kim karışabilir, der.
Seçildim ya,kanun kural neye gerek, der!
Der de der.
Bunlar gibi kimbilir daha neler neler var.
Kayırmacılık o hale geldi ki tam bir yağmaya dönüştü diyenler sosyal medyada
gördüklerini gösterebilirler.
Hiç olmazsa bazılarını.
Hiç olmazsa ulaşabildiklerini.

Sosyal medyayla ölmeyecek kadar nefes alıyoruz.

×
Yayınımıza abone olun

Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.

İstanbul Sözleşmesi Nedir? Ne Değildir?
ORTAK PAYDA?..

İlgili İletiler

 

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin