İlhamım, efkarım sana ayarlı,
Bilgim yok saatin kaç olduğundan.
Şiirler yazarım yaren'li, yar'lı,
Habersiz, sevmenin suç olduğundan.
Yeni bir seçim dönemine girdiğimiz şu günlerde; Yine "tarafların taraf olduğu, ötekilerin ise öteki olmaya devam ettiği" günleri yaşamaktayız. Yerel seçim olmasına rağmen her partinin genel seçim haline dönüştürdüğü, adaylardan ziyade ülke politikalarının konuşulduğu bir seçim ortamını gözlemliyoruz. Cumhurbaşkanı'nın (aynı zamanda siyasi parti genel başkanı olarak) devletin tüm kurumlar...
Evet, bugüne kadar pek çok tanınmış insanın cenazesini ya bizzat katılarak veya televizyonlardan gördüm. Sanırım en akılda kalanları parti genel başkanları oldu. Özal'ı cenazesi çok kalabalıktı. Milyonlar vardı cenazesinde. Neden olmasın ki; O bir cumhurbaşkanıydı. Başbakan ve bir partinin genel başkanlığından geçmişti bu mevkiye. Başbakan olduğu son seçimde milyonların oyunu almış...
Kaşına, gözüne şiirler yazdım,
Sanma ki; muradım göz'dü Mihrinaz.
Gözün ardındaki manayı sezdim,
Yazdıklarım bile az'dı Mihrinaz.
Gönül! Fazla değer biçme boşuna,
Perişan olursun müflis sarraftan,
Aldığın karşılık gitmez hoşuna,
Mücevherler döksen çıkarıp raftan,
Aldırma! Ne anlar eşek hoşaftan!
Sen olmasan halim nice olurdu?
Görmezdim her gece düş diye seni.
Üç beş damla daha bende kalırdı,
Dökmezdim gözümden yaş diye seni.
Bakmayın siz neşeli, kedersiz durduğuma,
Dertlerim arkasında saklı sır duvarının.
Şiirlerle söyleşip hayaller kurduğuma,
Ne bugünün tadı var, ne umudu yarının.
Bir gün gönlün diler, ararsan beni,
Mektuba gerek yok, bağırsan yeter.
Üşürsen bedenim ısıtır seni,
Elini elime değirsen yeter.