BAYRAMLIK NİYETİNE

Dostlar!
Efelenmek, kabalık, hadsizlik aldı yürüdü.
Bu bir karanlık dehlizdir.
Bu dehlizden tez zamanda çıkmak zorundayız.

Yüzler asık, göz ucuyla bir baksan "Niye bakıyorsun ulan!" deyip yumruğu patlatacak tipler aramızda dolaşıyor.
O kadın cinayetleri, hastanede doktora, hemşireye saldırmalar ve daha birçok benzer durumlar bir şeyi gösteriyor.
Kötü örnekler kötü davranışlara yol açıyor.
Eğitemiyor, öğretemiyoruz.

Doktorun hizmet şartlarını hatırlatan devlet adamı "Gidin, beğenmezseniz, dövün!" der gibi söylüyor.
Şu şu haklarınız var, onu şöyle şöyle kullanın demiyor, halk dalkavukluğunu bu kabalık halinden ve dilinden söylüyor.
Doğruyu yanlışa çeviren üslubumuz herşeyimizi zehirliyor.
Camide, okulda, evde, sokakta bir kaba bencilliği böyle bir kabalıkla normalleştiren bir anlayış yerleşiyor.
Bayramda da bunun binbir örneğini gördük.
Kurban ettiğimiz hayvanlara davranışımızdan tutun da, etrafı kaç türlü kirletişimize kadar bu kabalık yükselişe geçti.
Psikologlarımız, sosyal psikologlarımız bu hususları çalışıyorlar mı bilmiyorum.
Sosyologlar çalışıyorlar mı bilmiyorum.

Bunların üzerinde durmalıyız.
Hele biri biri üzerinde özellikle durmak zorundayız.
Her önümüze çıkana has çekebiliriz, "Hadi ordan!", "sen kimsin?" "van minüt, bir dakka" der ve işaret parmağımızı gösteririz de..
Bunları yapabiliriz de..
Gören de bizi cihan pehlivanı sanabilir ve bu sanmanın parsasını bir müddet toplayabiliriz de..
Yalnız, bunun hayal kırıklığı tez zamanda bizi bulur.
Mutlaka çıkar.
"Tüh! Yine yanıldık!" deriz.
Saflığımıza yanarız.
Çok eziyet çekeriz.

Bu efelenmelerden, yayılan kabalıklardan iyi bir netice çıkmaz.
"Hiçbir zaman çıkmaz " desem de olur.
Günlük hayatta, insanlarla münasebette böyle..
Devlet hayatında özellikle böyle..
Hele gücünüz belliyse daha dikkatli davranırsınız.
Orta sıkletken ve boks bilmezken, ağır sıklet bir boksöre kafa tutanın uğrayacağı âkıbet bellidir.
Atasözü de bunu söyler:
"Burnun girmediği yere kafa sokulmaz!

Ölçü, herşeyde ve her yerde ölçü.
Haddini bilmek, her yerde ve her zamanda.
Ve bencilliğimizi kontrol edebilmek.
Bayramlar bunu söyler.

Bize söyledi mi?
Gördüklerime, duyduklarıma, yapıp ettiklerimize bakılırsa en yumuşak ifadeyle söyleyeyim: Zannetmiyorum.

Hiç olmazsa, atalar sözünün söylediği tabiatın, yaradılışın dümdüz ikazını duyabilsek..
Ahh duyabilsek..
"Burnun girmediği yere kafa sokulmaz!