​MAHFİ EĞİLMEZ'İN VAHİM HATALARI (!)

Merkezi bütçe, Genel bütçe, Mahalli bütçe hangi kamu bütçesini incelerseniz inceleyin, çok hızlı bir şekilde büyüyen borç çevirme oranlarını göreceksiniz. Üstelik bu borçlanma ihtiyacı giderlerin hızlandığı, gelirlerin ise dramatik bir şekilde düştüğü ortamdadır. Basit bir oran Hazine'nin bu yıl bugüne kadarki iç borç çevirme oranı yüzde 114 oldu. Bu yıl için %125 iç borç çevirme oranı öngörüyorlar, Bana kalırsa %140'ları rahat bulacaklar... Geçen sene bu oran %98'idi. Bütçe kanunun değişmesi gerekecek bu borçlanmaları yapabilmeleri için o derece vahim durum.

Piyasanın büyük bir kesiminin itibar ettiği eski hazine müsteşarı Mahfi Eğilmez, "Türkiye'de hazine için borçlanma limiti var mı?" başlıklı 22 Temmuz tarihli yazısında şu saptamayı yapıyor:

"Türkiye ekonomisinin bugün elde kalan iki çapası bulunuyor: (1) Kamu mali disiplini (düşük bütçe açığı ve onun sonucu olarak ortaya çıkan kamu borç yükünde gerileme). (2) Bankaların sağlamlığı. Bu iki çapa da Türkiye'nin 2001 krizinden sonra bu iki alanda başardığı yapısal reformların sonucudur."

Bu iki saptamada 2002 yılından beri tekrarlana tekrarlana Türkiye ekonomisyle ilgili ebedi gerçek olduğu zannedilen ama bugün gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi kalmamış yalanlardır. Yalanın en kuyruklusu ise bildiğiniz gibi onlarca doğrudan sonra söylenendir...

Türkiye ekonomisin ne Kamu mali disiplini ne de Bankaların sağlamlığı gibi çapası kalmamıştır.

Merkezi bütçe, Genel bütçe, Mahalli bütçe hangi kamu bütçesini incelerseniz inceleyin, çok hızlı bir şekilde büyüyen borç çevirme oranlarını göreceksiniz. Üstelik bu borçlanma ihtiyacı giderlerin hızlandığı, gelirlerin ise dramatik bir şekilde düştüğü ortamdadır. Basit bir oran Hazine'nin bu yıl bugüne kadarki iç borç çevirme oranı yüzde 114 oldu. Bu yıl için %125 iç borç çevirme oranı öngörüyorlar, Bana kalırsa %140'ları rahat bulacaklar... Geçen sene bu oran %98'idi. Bütçe kanunun değişmesi gerekecek bu borçlanmaları yapabilmeleri için o derece vahim durum.

Bankaların sağlamlığı meselesine gelince, Mahfi Eğilmez'e sormak isterim: Banka özsermaye kısıtlamalarının gayrimenkulleri aktife alacak şekilde genişletildiği, Bankacılık zimmet suçunun kötü kredilerden bankacılar hapse girmesin diye kaldırıldığı, hazine teminatıyla ancak özel sektörün bankalar tarafından fonlanabildiği, yabancı bankaların Türkiye piyasasından kaçtığı bir ortamda hangi sağlam bankacılık çıpasından bahsediyorlar? Basel III kriterlerinin artık sağlanamadığı, uluslararası bankacılık sistemiyle her geçen gün köprülerin atıldığı, bir büyük kamu bankasının genel müdür yardımcısının ABD'de kara para bankacılık işlemlerine bulaştığı iddiasıyla tutuklu olduğu bir bankacılık sisteminden bahsediyoruz. Nasıl bir çapaymış bu Türkiye ekonomisine?

Bu tip hatalar iktisadi aktörlerin gerçekleri görmesini engeller ve karar alma süreçlerini baltalar. Bağımsız iktisatçı kimliğiyle bir şahıs kamuoyuna hitaben yazıyorsa iki kere dikkatli olmalıdır. Zira eğer bir kurum adına yazmış olsaydı o kurumun menfaatlerinin yorumlarına sirayet edeceği peşin kabulüyle yazıları değerlendirilirdi. Bildiğim kadarıyla Mahfi Eğilmez, bağımsız bir iktisatçı... veya öyle görünüyor.

Mahfi Eğilmez'in, 2000 istikrar programına TV showmeni iktisatçılarla (Deniz Gökçe, Asaf Savaş Akat ) nasıl destek verdiğini, ve o iktisat programının Türkiye'yi nasıl bir krize soktuğunu da unutmuş değiliz. 

Halil Ibrahim Bayrakçı