"Kars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik hayata dair röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor; - Nasılsin dayı, eyi misen?- Sükür oğul, cani tasirem, eyiyem, coh eyiyem.- Halin, keyfin, sağlığın da eyi midir?- Eyidir, he, çoh eyidir.- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?- Nasi söz!- Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?- Hiç eyle olur? Bi...
Ne çileler çekti ne acı gördü
Nakış nakış çizdi şiirle ördü
Kıvırmadan yaşayan kahraman erdi
Onun kadar dava sundunuz mu hiç
On üç şubat günü toprağa düştüm
Gam yükleme felek bir daha ölmem
Elimle kendime bir kabir eştim
Gam yükleme felek bir daha ölmem
Sesimi duysanda anlatsam keşke
En temiz halimle seni sevdim ben
"Evladım" deyişin başkaymış başka
Emmimle, balamla seni sevdim ben
Bir fırtına kopar, tipi bastırır,
Göz gözü görmez düşen tanelerden,
Eşlik eden rüzgârın uğultusu ninni gibi gelir kulağına,
Yanında sevdiklerin,
Sen sıcacık yuvanda huzurlu,
Elin sevdiğinin elinde, ayağın sıcak,
Karnın tok, sırtın pek,
Ne güzeldir seyretmek,
Yumuşacık nağmeler de eşlik ediyorsa o büyülü ana hele,
Kim sevmez ki karı,
Diyecek yok keyfine.
Yanında her mevsim bahardır yazdır
Gülüşün rakiptir güle bal gözlüm.
Adın ki dilimden düşmez niyazdır
Kaderim kaderin ile bal gözlüm.
Tarihe geçecek bu büyük ayıp
Dert üzre yeni dert bitiyor Yavuz
Bu düzende kalp yok, adalet kayıp
Vicdanı kenara itiyor Yavuz
ilkyazdan bir gündü
susmuş halimi söktüm nihayet
kışlık kazaktan
iplerin dili olsa da konuşsa şimdi
gök çizdim kırık kiremitten
kırmızıydı yer
yüzümün sateninde gezdi uçaklar
bulutları yamadım tek tek
çocukluk işte