BİR KİTAP
BATAKLIK ÇİÇEĞİ | SELAHATTİN ENİS ATABEYOĞLU
Daha önceki paylaşımlarımda Selahattin Enis'den (ATABEYOĞLU) bahsetmiştim. Onun eserleri yavaş yavaş günümüz okurlarına, yaşayan Türkçe ile sunulmaya devam ediyor. Sanırım 100'den fazla öyküsü-yazısı, sekiz de romanı var.
Sekiz romandan ikisi (Orta malı ve Zaniyeler) şu anda yaşayan Türkçe ile sunuldu. Bu kapağını paylaştığım kitapta da 13 kısa öyküsü var.
Bu unutulmuş yazar ve eserlerinin günümüz okurlarına sunulması çok önemli. Devamı gelsin dilerim.
O dönem bu öyküler gazete ve dergi sayfalarında yayınlanıyordu. Hep düşünürüm, hayal kurarım: O döneme bu öyküleri okuyanlar bir sonraki öyküyü merakla bekliyor muydu?... Çok sert gerçekçi sahneler, biraz da rahatsız edici sahneler var öykülerinde. Hatta kokutucu, iğrendirici de denilebilinir. 1900 lü yılların hemen başlarında yetişkin okuyucular, bu öyküleri daha çocuklardan gençlerden saklarlar mıydı? Evet kitap bitip, gözlerimi kapatıp dinlendirdiğimde kurduğum hayaller böyle işte...
Her neyse, aynı kitabı arka sayfasında bulunan siyah beyaz Selahattin Enis fotoğrafının altında yer alan söz muhteşem. bu sayfayı da paylaşmak istedim. Bence liselerde Edebiyat köşelerinde duvarlara asılması gereken bir söz.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.