Kıyamet vaktiydi sanki Gölcük''te
Yalova,Sakarya hepsi göçükte
Yer sarsılıyordu yedi ölçekte
İç içe girmişti denizle kara
17 Ağustos kapanmaz yara
Enflasyon başını alıp giderken
Hükümet millete maval okuyor.
Yoksulluk ülkeyi viran ederken
Hükümet millete maval okuyor.
Yaralı, ümitsiz ve çok yorgunum,
Sen garip kalbime saplanan oksun.
Yüreğim kanıyor, yanımda yoksun.
Sen gerçek sevda nedir bilir misin efendi,
Sevda berrak bir sudur, asla kaldırmaz fendi,
O suyun pınarını korur iken tükendi,
Şu koca ömrüm ama yine de vazgeçmedim.
Bak dumanlar çökmüş sizin illere,
Sisin ardı görülmüyor Mihrinaz,
Hasretin dönüştü coşkun sellere,
Önü sıra durulmuyor Mihrinaz.
bir anlık hayali toplar ince sine
deliler ve diriler
döner durur yine aynada
çiçeklerle konuştuğun gibi konuş benimle
durma ha!
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Siyanürle altın ara
Kapanır mı böyle yara?
Dozerlerle yara yara
Kes ormanı kaz dağları!
Yağmalandı Kaz Dağları!
Gözlerindeki o keder izini
Silmeyi ne kadar isterdim bilsen.
İçine attığın derdin gizini
Bilmeyi ne kadar isterdim bilsen.