BİR ŞAİR VE İKİ YÜZLÜ SOL
SURLAR VE DENİZ
körler ülkesinin tam karşısında
çünkü gören olmadı seni benden başka
duran kent sevgilim nicedir
surların çevirdiği denize doğru
kurdum barbar çadırını bekliyorumbekliyorum bembeyaz bir yapının
omuzlarına konacak kartal
kapına dikilmiş boynuzlarıyla
kara koç başı hırslı kalkan
ve hasret ve tutku ve bitip tükenmez
ayrılığa inatla kafa tutan
bakışların tozlarına bulanmış
ağaç heykeli olan gövdemleiçinden görmek istiyorum seni
dinlemek daha da bir güze doğru
çimenlerinden geçen serin esintiyi
yıkanmak derin saatlerinde denizinin
yarı aydınlık sokaklarından geçmek ve eski
bir balıkçının uslanmaz merakıyla
ağ atmak akşama karşı sularına
yanan alnımı su mermerinin
karnına koymak ve uyumak
yorgun savaşçının
tütün ve barut kokusuyla uyumak bir hayvanın
karlı sınırlarını aşmak bir yaza doğrusaklı kent bıktım seni kuşatan
kendi çadırlarından kör kılıcına
tuğlalarla örülmüş yanık surlardan
bıktım bana uzaklığı öğreten
di'li geçmisiyle zamanın
yazılmış kuşatma günlüklerindentaş perdeleriyle bir gize doğru
yelken açan kent göremiyorum seniOnat Kutlar
Bugün 30 Aralık 2021, Şair ONAT KUTLAR sadece bir şair değildi. Aynı zamanda "Öykücü, Şair, Senarist, Çevirmen, Deneme Yazarı" tam bir entelektüeldi.
30 Aralık 1994 akşamı Taksim'deki The Marmara Oteli'nin kafesinde her zaman olduğu gibi oturuyordu. Aynı mekanda gencecik bir kadın arkeolog Yasemin Cebenoyan da vardı.
Yeni yıla ülke hazırlanırken Bölücü Terör Örgütü o kafeye bir boma bıraktı ve o bomba patladı. Olay yerinde Yasemin Cebenoyan yaşamını yitirmişti. Onat Kutlar ise 11 Ocak 1995 günü tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.
Olayın daha acı veren yönü de sol entelektüellerin iki yüzlülüğü oldu. Olay önce sağ bir terör örgütüne yıkılmaya çalışıldı ama gerçek anlaşıldı; olay Bölücü Terör Örgütünün gerçekleştirdiği bir terör saldırısı idi.
Bölücü Terör Örgütünü sosyalist gören solcular bu terör eylemeni görmemeye çalıştılar. Öldürülen bir solcu entelektüeldi, katilleri ise Bölücü Terör Örgütüydü.
Eğer katiller bir sağ terör örgütü olaydı, istisnasız her yıl olay yerinde anmalar, karanfil bırakmalar, terörü kınayıcı açıklamalar yapılırdı solcular tarafından.
Gerçek şu ki iki yüzlü bir toplumda yaşıyoruz. Her görüş kendi katilini övüyor, sadece ötekinden gelen katliama ses çıkarıyor. Kimse kendi katiline katil demiyor.
Bu ülkenin solcusu da böyle, sağcısı da böyle, dindarı daböyle,pişkin, iki yüzlülük hakim bu ülkede.
Şiirlerini sevdiğim Onat KUTLAR'ı saygıyla anıyorum, katillerine lanet okuyor ve "katile katil demeyen" her kesimden iki yüzlüleri de nefretle kınıyorum.
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.