DEVLET KOROLARINDA ESKİ İSİMLER DEVAM ETMELİ

Kültür Bakanlığı, Sözcü'nün haberine göreKorolardan Türk adını kaldırmadıklarını açıklamış.
Tepkiler sonuç verdi diyerek sevinenler var.

Habere bakınca o kadar da sevinilecek bir durum olmadığını gördüm.
Kültür Bakanlığı bir geri adım atarken iki ileri hamle yapmış.
Şöyle: Bütün koroların eski Türk'lü isimleri kalmış, " ve.." diyerek istedikleri eklemeleri yapmışlar.
Yani, diğer değişiklikler aynı şekilde kalınca iyiden iyiye bir tuhaflık ortaya çıkıyor.
Bir daha içim yandı.
Eğer niyet bozmak ve bölmek değilse, şunu düşünecek, en azından Türkçe bilen kimse yok muydu.. dedim.
İsme bakın: "Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği ve Sıra Gecesi Topluluğu".
Allah Allah!
"Sıra Gecesi" Türk Müziği değil mi?
"Köprübaşı" değil mi?
"Rumeli Müzikleri" değil mi?

İşte söylüyorum: Bu şekliyle bölücülük daha netleşmiş.
İki ileri dediğim bu.
"Türk Müziği ve.." diyerek başka bir müzikten bahseder gibi eklemeler yapılmış, ayrım iyice belirginleşmiş.
Maksad ne ise ona uygun bir bölücülük veya cehalet yine çalışmış.

Beni mazur görsünler, devlet işleri böyle yaz bozla yürütülmez.
Sanatta isimlendirme ve kavramlaştırmalar Kültür Bakanlığı'nın tek başına yapacağıişlerden değildir.
Var olan kavramları birleştirerek böyle bir aşure yapmanın önüne geçilmez.
Kafa karıştırır ve mutlaka bozar.
Görüyorsunuz bozdu.

Yapılacak otuz beş yıldır devam eden isimlendirmeleri korumaktır.
Siz uygulamada ne yapacaksanız yaparsınız.
Urfa Korosu, "Sıra Gecesi" geleneğini çalışacaksa çalışır, arada halka sunacaksa sunar.
Buna ne mani var?
Bu yeni isimlendirmeyle, o geniş alanı daraltan, geleneği de bozan, devlet korosu mantığına tamamen ters bir işe girişildiği açık.
Buradan dönülmesi gerektiğini ısrarla söyleyeceğiz.
Bozmayı lütfen bırakın!
Ve kaliteye bakın!
Sıkıntı oradadır.

Böyle bir devlet idaresi ve sanat yönetimi olamaz.
Bu kabul edilemez kararda, Yeniçağ'daki yazımda adını vermediğim, Güzel Sanatlar Genel Müdürü, eski dostum Murat Salim Tokaç'ın onaya sunan imza sahibi olması benim için ayrıca hayal kırıklığı ve üzüntü sebebidir.

Düzeltilmesini ısrarla isteyecek ve takip edeceğiz.