PANDORA BELGELERİ VE YENİ PAYLAŞIM SAVAŞLARI
2016 yılında ilk defa Panama belgeleriyle kamuoyunun gündemine düşmüştü Offshore denilen vergisiz cennetlerinde dünya elitlerinin neler çevirdikleri. Kraliyet ailesinden, dev şirketlere kadar fakat en önemlisi yozlaşmış siyasetçilerin milyonlarca dolarlık hesaplarını öğrenmiştik bu belgelerle.
Şimdi Pandora belgeleriyle ifşaatın yeni bir boyutuyla karşı karşıyayız. Başta ABD ve İngiltere elitlerinin yönetiminde 10'larca trilyon dolarlık bir vergi kaçırma, kara para saklama operasyonlarının ne boyutlara ve kimlere ulaştığını öğreniyoruz daha da öğreneceğiz.
Hangi bürokratın, devlet başkanının bu "cennetlerde" ne kadar parası olduğu işin magazin kısmı. Ben daha ziyade bu belgelerin ifşasının sonuçlarını uluslararası sistem açısından analiz etmek istiyorum.
Öncelikle bu belgelerin ifşaatının dünya halkları açısından ne anlama geldiğini tespit edelim:
- Bizden sürekli vergi alarak, gelirlerimizi kısarak fedakârlık etmemizi isteyen elitler vergi filan ödemiyor. Yük halkın sırtında.
- Siyasetçi ve bürokratlar nasıl bu kadar servet sahibi olabildiler? Bunlar açıkça yozlaşmışlar.
İkinci olarak bu belgelerin ifşaatının, batı dünyasında finansal ve siyasi düzenin işbirlikçi aktörleri açısından ne anlama geldiğini düşünelim:
Sistemin kendi üyelerini koruma gücü artık kalmamıştır. ABD ve Birleşik Krallık tarafından yaratılan bu düzende yer alan oyuncular Otoriter liderler, yolsuzluğa bulaşmış bürokratlar ve siyasetçiler gibi tipler, işbirliği yaptıkça halklarından gizli kalacağını umdukları her şeyin ortalığa döküldüğünü gördüler. Bu onlarda Anglo-Saxon hakimiyetine karşı ciddi bir güvensizlik durumu yaratacaktır.
Özetle:
Halkın yöneticilerine ve kurumlarına güveni zayıflamıştır. Batı dünyasının işbirlikçi aktörleri açısından da kendilerini koruduğunu zannettikleri yapının o kadar güçlü olmadığının anlaşılmasıdır.
Gelelim asıl değinmek istediğim meseleye: Anglo-Saxon liderliğinde dünya elitleri için kurulmuş bu yozlaşmış yapının ifşa edilmesi kime yarar sağlar sorusunu sorarak başlamak istiyorum.
Benim bu soruya cevabım tek bir ülkedir: ÇİN.
Çin'e yöneltilen yolsuzluk, çürümüşlük, nepotizim tarzı suçlamaların daha büyük çapta ve organize olmuş şeklinin Batı dünyasında olduğunu gösterdi bu belgeler.
Olağanüstü büyüklükte ve en son teknoloji yazılım silahlarıyla korunan bu belgelerin bir devlet himayesi ve öncülüğü olmadan kendi kendilerine sızmayacakları ise bence aşikâr bir konudur.
Pandora, Panama, Paradise belgeleri gibi elitlerin kirli sırlarının ortaya dökülmesi ancak bu dünya düzenindeki yeni aktörün paylaşım savaşındaki stratejik hamlesiyle açıklanabilir.
ABD, Japonya ve Avustralya tarafından geçenlerde açıklanan Çin'e karşı olduğu besbelli Nükleer Denizaltı geliştirme anlaşmasının hemen arkasından Pandora skandal belgelerinin ortaya saçılmasına şaşırmamak gerekir.
Dünyada sözüm ona Vergi kaçakçılığı ve kara para aklamanın şampiyonluğunu yapan ABD ve İngiltere'nin bu operasyonların bizzat yöneticisi olduğu ve hatta ABD'nin 5 eyaletinin bu işlerin merkezi olarak kullanıldığını nereden bilecektik ki yoksa?...
Bu savaş daha çok sürecek ve dünya halkları olarak biz daha çok şeyler öğreneceğiz. Ve bu yozlaşmış sistem yavaş yavaş çözülecek. Umarım yerine hep birlikte daha iyisini getirebiliriz…
Sayfamızda yayımlanan yazıları kaçırmamanız için yayınımıza abone olun.
Aboneliğinizi istediğiniz zaman sonlandırabilirsiniz.