​KİTY GENOVESE SENDROMU ve "NE OLUR ANNE ÖLME!" EMINE BULUT ANISINA

​KİTY GENOVESE SENDROMU ve "NE OLUR ANNE ÖLME!"

EMINE BULUT ANISINA

1964 yılında New York şehrinde akşam isinden cikan ve evine gitmekte olan Kity Genovese isimli bir kadın çok da ıssız olmayan bir caddede cinayete kurban gider.

Bu olayda ilginç olan şudur.

Kadına saldıran şahıs dk larca kadına tecavüz etmeye çalışır başaramayınca darp eder öldürmeye çalışır. Kadını yaralı halde bırakır. Kaçar fakat çevreden kimsenin olaya mudahale etmediğini goren katil tekrar döner ve yerde yatan kadını bıçaklamaya devam eder ve kadını öldürür. 

Bu acı korkunç süre bir saattir ve bir saat boyunca zavallı kadın çığlıklar atar yardım ister.

Polis olay yerine gelir ancak resmi ihbar olaydan tam bir saat sonra yapıldığından geç gelmiştir, çevreyi inceler.

Kadının öldürüldüğü bölgede olayı kimsenin duymaması imkansızdır.

Çevre evleri incelediklerinde olayı 37 mahalle sakininin gördüğünü hatta bir kısmının sonuna kadar pencereden izlediğinin tespit eder. Ancak hiç biri ne olaya müdahale ettmiş ne de polis çağırmıştır.

Hatta 1 saatlik süreç sonunda polis cagiran sahis bile once bir arkadaşını arayip olayi anlatir sence polis cagirmalimiyim diye sorar ve ondan sonra polis cagirir.

Bu olay sonrası bir polis şefi gazeteci arkadaşı times in pulitzer ödüllü yazari A. M. Rosendal ile konuşurken durumu anlatır.

Gazetecinin ilgisini çeker ve olayi arastirir. Olayin vahametini gorunce 37 kisinin olayi gormesine ragmen polisi aramadığını, olaya müdahale etmediğini gorunce dehsete düşer ve bunu haber yapar.

Haber sonrası Amerika’da büyük infial olur.

Psikologlar, psikiyatrisler, sosyologlar incelemeye başladığında şu durum ortaya çıkar.

Olaya tanık kişilerin hepsi bir başkası mutlaka polise haber verir veya müdahale eder diye duyarsız kalmıştır.

Kadın bu nedenle kalabalığın ortasında öldürülmüştür.

Bu sosyal davranışa katledilen kadının adı ile Kity Genovese sendromu adı verilir.

Evet Sosyal Psikolojide biz bu ve benzeri durumlara Kity Genovese sendromu deniyor.

Yaşananlara duyarsızlıktan çok başkasına yükleme, bekleme, sosyal kaytarma, kacma, görmeden gelme...

Bu tiplerin mantığı 

Birisi arar

Birisi yardım eder

Işimize bakalım

Bana ne ya, baskasi baksin

Biri mutlaka görmüştür

Biri mutlaka dilekçe verir

Asker, polis  pesini birakmaz

Mutlaka ailesi vardir

Amannnnnn, mutlaka biri gelir

Sonuç mu?

Bu tür hastalikli dusuncelerin sonu hastalikli toplum hastalikli toplumlarda hasta insanlar  üretir bu insanlarda karışımıza hirsiz,katil,tecavüzcü v.s olarak cikar.

Gormezden gelmek, sorumlulugu hep birilerinin uzerine atmak milleti bitirir. Milletten korkmayan suç meraklıları daha rahat hareket eder. 

Ve bu tipler ozellilede fiziksel,ruhsal, kimsesiz insanlara baski yapar, malını mülkünü elinden alir, öldürür…

Bu toplumsal bir hastalık halini alır bizim gibi sözde ileri özce geri kalmış toplumlarda. Çünkü kadın sadece bir nesnedir görüşü daha çocukken belleklerimize işlenmiştir. Buyurun bir kaç örnek Necla Narin Gürdal hanimefendiden:

"Karı gibi gülme". derler. "yalanım varsa orospu çocuğu olayım" derler.

"Senin ben karını, ananı bacını kızını s.kerim" derler. Sonra "dur ben ona ne yapacağımı biliyorum. Ona etek giydirip Taksim'de dolaştıracağım" derler. "Vay anasını satayım" derler.

Bütün bunlar yetmez

"Saçı uzun, aklı kısa."derler. "kadın mutfakta aşçı, Yatakta fahişe, sokakta hanımefendi olsun." derler. "dişi köpek kuyruk sallamazsa...." derler. "vatanını satan karısını satsın" derler.

En sonun da "Cennet anaların ayakları altındadır." derler."

"ANNE ÖLME DİYEN ÇOCUK UNUTMA ÖLEN ANNEN DEĞİL TOPLUM."

Doğan Ay