Millet olarak inanılmaz bölünmüş durumdayız. 80 öncesi çocukluğumdan hatırladığım ve daha evvelini okuduğum kadarıyla Türk Milleti Cumhuriyet tarihinde bu kadar büyük bir toplumsal kırılma yaşamamıştır. Örneğin 80 öncesinde durum daha ziyade siyasiydi. Dünyada yaşanan soğuk savaş gölgesini Türkiye'ye de düşürmüş, üniversite gençliği arasında başlayan fikiri ayrılık siyasi boyut almış ve ...
Öncelikle yeni yılınızı kutlarım. Yeni yılın ilk saatlerinde yaşadığımız terör saldırısından dolayı başımız sağ olsun.
Türkiye'nin önemli bir sorunu var. Solcuların kapitalistlere ölüm tadında söylemleri; Kürtçülerin Türklerin insanca yaşamaya dair bütün haklı taleplerine ezilmişlik edebiyatı ile saldırmaları; İslamcıların içki içen, yılbaşı kutlayan, istediği gibi giyinen insanlara saldırmaları hep aynı sebepten; yaşam tarzı farklı olana tahammül edilmiyor. Bu durum son zamanlarda bir furya haline dönüştü. Ne yazık ki bir süredir bu furyaya kendine milliyetçi diyen bir kesim de katılmaya başladı ki en tehlikelisi budur.
Bu yazı ilk defa 31.12.2015'de yayımlandı. İnsan tarihinde genel kabul görmüş 3 takvim düzeni vardır: Güneş takvimiAy takvimi (Kamerî takvim)Lunisolar takvimi Lunisolar takvim ise ay takviminin dünyanın güneşe göre dönmesine uygulamayı amaçlayan bir takvimdir. Bu uygulama yaklaşık her 3 yılda bir seneye bir 13. ayı ekleyerek gerçekleşirdi. Uygulamanın ne kadar kullanışsız olduğunu sanırı...
Çocukluğumun yılbaşıları Ben 1973 doğumluyum.1981'e kadar da Samsun'da yaşadım, büyüdüm.Yılbaşı daha doğrusu 'Noel' ile alakadar o seneler günümüzde olduğu kadar bir polemik olduğunu hatırlamıyorum. O yıllar mağazaların 'Noel' süslemesi yaptığını da hatırlamıyorum. Yani yılbaşına doğru vitrinler süslense bile, yok ağaçlar, geyiklerin çektiği kızak üstünde Coca Cola kırmızısı kıyafetle ot...
"Tabakhane" değil efendim, doğrusu "Debbağhane"dir. Debbağlık, boklu şeyleri ehlileştirme, onları bile terbiye etme sanatının ısrarıdır. Boklu şeylere bile anlam katma uğraşısıdır. Zengin piçler "falan hayvanın derisi" diye omzuna salıp hava atsa da biliriz ki daha dün bokunu temizlemiştik o derinin. "Kendini bir bok zannetmek" deyimi de buradan gelir. Debbağların terbiye ettiği bok artı...
BIKTIM!..
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede, yine bu ülkeyi aşkla severek yaşamaktan,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede, diğer insanların genç olanlarının vurdumduymazlıklarından, bir kısmının "vah-tüh" seviyesindeki duyarlılıklarından, diğer bir kısmının (içinde benim de olduğum grup) siyaset okumacılığı yapmasından, orta yaşlının her şeye karışmasından, yaşlının ben göreceğimi gördüm zaten artık bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı tavrından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede devlet görevlilerinin boş işlerle uğraşmaktan başka bir şey yapmıyor olmalarından, muhalefetin ucuz edebiyat cümleleri kurarak sahte eleştiriler yaparken aslında iktidar yalakalığından başka bir şey yapmamalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede silahlı kuvvetlerin ve güvenlik güçlerinin silahlarını kullanmaktansa, onları kabzaları yerine politik korkularından dolayı neredeyse donlarının içine saklayacak olmalarından,
İnsanların hergün öldüğü bu ülkede televizyonların para kaybetmektense onur kaybetmeyi tercih ederek verilen izinler ölçüsünde gündem oluşturma telaşı içinde olmalarından, gazetelerin toplumsal bilinç oluşturma ve tarafsız haber yapma gibi ilkelerden sıyrılarak politika üretmelerinden, o bunu yazarsa ben de şunu yazarımcı tavırlarından,
Batıda öğretmen sistemlerin bir çarkı. Zorunlu eğitimin birer parçası. İskandinav ülkeleri dışında eğitimi bambaşka bir yere taşımak isteyen ülke Batı'da artık yok. Gerçi bu halleriyle bile bizden çok iyiler. Fakat batı süslü dünyasını bozalı çok fazla oldu. Doğuda öğretmen ise geçmişte bir mütefekkirdi. Yani derinlemesine düşünen kişi. Özyaşam ilkesi arayan, öğrenirken yanan ve öğreti...
Siz varın kerameti ne olduğu belli olmayan şeyh ve şıhların eteklerini öpün, onlara insan üstü kutsiyet atfedin, paranızı, malınızı ve hatta çocuklarınızı onlara emanet edin ve onlara 'Allah dostu' gibi mübalağada sınır tanımayan vasıflar atfedin ve bütün bunları yaparak nasıl müslüman olduğunuzla böbürlenin. Ben başka insanlar tanıdım. Bu insanlar ortalıkta sarıklı, cübbeli eli asalı do...
Geleceğinizi takside bağladınız.
Ev, araba, mobilya.
Biri bitti, diğeri başladı.
İlla ki buldunuz takside bağlayacak bir şeyler.
Bayramda eşinizin, çocuğunuzun boynunu bükeceğinizi bile bile yirmi senelik taksitlere girdiniz.Garip hırslara büründünüz hepiniz: "Başaracağız. Otuz sene sonra rahatız. Yılmak yok"
Mutluluklarınız bile taksitlere bağlı artık.