Bak yine bir 4 Nisan geldi çattı Başbuğum
Yine ciğerimize sızı kattı Başbuğum
Dualar tekbirlerle varıp da başucuna
Nemli gözlerimizle bakacağız acuna.
Sanki bir melekti, gördüm düşümde,
"Benimle gel!" dedim, gelemem dedi.
Ellerini tutup iç çekişimde,
"Yanımda kal!" dedim, kalamam dedi.
Türkiye'de tedavisi olmayan bir hastalık var: Hakikatin merkezine kendini koyma hastalığı. Bu hastalık bencillikten ve taşralı olmaktan kurtulamamaktan kaynaklanıyor. İnsanların kendi fikirlerine inanmaları, inandıklarını savunmaları doğal ve olması gereken bir şeydir. Fakat kendi fikrini hakikatin tek ölçüsü hâline getirmek, alternatif düşüncelerden cüzamdan kaçar gibi kaçmak bir taşral...
Haşa! İsyan değil kasıt!
Olmaz olmaz, bir şey olur.
Lâkin durum; sanma basit!
Olmaz olmaz, bir şey olur.
O da gelir bizi bulur!
şehrin üzerinde
gece
hakim rüzgarlar eser soğuk
her kaldırım kendi köpeğini koklar
hepimizin içinde durur
bir ebe
çocukların oyuncağı olan
körebe
Türkiye ve Türk Milleti çok yorucu ve yıpratıcı bir seçim sürecinden daha hasarsız çıkmayı başardı.Seçimler bitti ve bir dahaki seçimede 4,5 yıl gibi bir süre var. Artık bu milleti rahat bırakın sağcısı-solcusu,alevisi- sünnisi,Akplisi-Chplisi,Mhplisi-İyi partilisi biz kardeşiz. Siz siyasetçiler bu kardeşliğimize büyük zararlar verdiniz. Artık bu ayrımcılık kin nefret dilini bırakıp bira...
Şükür bitti. Kazananlara hayırlı olsun. Seçim sonuçlarını nasıl okumak gerekli? Burası Türkiye. Bundan dolayı seçim sonuçlarına baktığınız açı çok önemli. Kaybetmiş gibi görünen bir parti bir yol bulup kazandığını söyleyebilir. Aslında söylenen de doğrudur. Bir parti elinde bulundurduğu Adana Mersin büyük şehir belediye başkanı seçimini kaybeder ama mutludur çünkü galip...
Madem ki bu yerel secimler beka secimi; oyle diyor ya buyuklerimiz! Yarin sabah oy kullanmak icin perdenin arkasina gectigimde oy pusulasinda evvela 3 hilali arayacagim; cunku benim icin Turk Devleti'nin bekasi mevzubahisse buna en once TURK MILLIYETCILERI itiraz eder ve siyasi organizasyonu olan MHP'yi tercih eder; yoksa her Turk Milliyetcisi gibi duruma vaziyet edip; aklim ve suurumla hareket etmekle beraber kendime su sorulari soracagim:
"Kimse karşımıza Türklükle de çıkmasın... Biz, her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir iktidarız" demişti Baş-ayrıştırıcı ve yandaşları… "Irkıma yok izmihlâl" dediği için Mehmet Âkif'i de sevmezdi bu tayfa. Hatta iktidarlarının başı ve Diyanetlerinin Başkanının hasta ziyaretinde bulunduğu tarih hocaları "pezevenk" demişti Âkif için. Türk'ün İstiklâl mücadelesine katılmış ve Marşı'nı yazmış birine böyle küfürler eden iktidarı hangi Türk milliyetçileri bağrına bastı? Biliyoruz ama gene de söylemekten haya ediyoruz…
