BÜTÜN ANNELERE Bıktırdı siyasetin pis kokan havası. Yordu bizi sahte düşünceler. Kimliksiz kişiliksiz siyasi yapılar öldürdü içimizdeki çocuğu. Yüreğimiz yangın yeri. Nerede eski demler. Her yanımız cehennem çukuru. Fırıldaklık en güzel meslek. En güzeli boş vermek. Adaletsiz bir dünyada neyin adaletini bekliyoruz? Nasıl olsa bütün işlerimizi Allah'a gönderdik. Boş verin dedim ya. Gelin...
Yıldızlar da gelirdi seninle
Öyle temiz bir bakışla
Gönüllere farklı akışla
Söylerdik türkümüzü
Telif Hakkı
© Nazmi Sancar Yıldırım
Girit'e sürgün gitmiş Mimar Daedalus; Kral Minos'un baş düşmanı, boğabaşlı Minotauros'u hapsetmek/zaptetmek için adı bugünlere bir terim olarak gelmiş bir kale yapar: Labirent… Minotauros'u oyalamak için de kaleye 7 erkek, 7 kadın kurban olarak sunulur. [Anlaşıldığı gibi; krallar için bireylerin yaşamının bir değeri yoktur; önemli olan kendi iktidarlarıdır; çünkü krallar ilahîdir, bireyler fâni.]
Canavara insan sunmanın sonu gelmeyince isyanlar baş gösterir. İsyancıbaşı Thesseus, labirentin mimarı Daedalus'tan aldığı planlarla canavar Minotauros'u bulur ve öldürür. Daedalus'un ihanetini öğrenen Kral Minos, Labirentin mimarı ve mimarın yardımcısı olan oğlu İkarus'u Labirente hapseder…
(Tarafımdan sansürlenmistir) Evet seçimler bitti. Kim kazandı kim kaybetti. Kazananlar koltuklarına oturmaya başladı. Bu tablonun içinde İYİ parti ne durumda? Kuruluş ruhundan ve ateşinden uzaklaşan yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişen eski hastalıkların beden bulduğu şahısların söz sahibi olduğu İYİ parti seçimlerden hüsranla mı çıktı yoksa büyük şehirlerin kazanılmasındak...
Derdi Türkiye'ydi, derdi Türkiye
Gönülden muhabbet verdi her köye
Sözünü geçirdi, paşa'ya, bey'e
Bir yiğit, kahraman, bir yaman Türkeş
Yeniden doğ, Başbuğ Alparslan Türkeş.
Zındıkları öven kişi,
Sen bilirsin, sen bilirsin!
Tutmaz biz de böyle aşı,
Sen bilirsin, sen bilirsin!
“İki uşak cuma namazı için camiye biraz erken gitmişler. Vakte kadar vaaz eden hoca Allah'ın varlığını ispat zımnında bir ara; ''Allah ne yerdedir ne göktedir ne şurdadır ne burdadır...............'' deyince biri ötekini dürtmüş; -Uşağum ha bu hoca Allah yok diyecek de bizden korkayi…” Aslında demokrasi filan yok diyecek de utanıyor muhtar emmi. Yok bedel ödenir yok bir oy yo...
Söylenecek o kadar çok şey var ki... Hangisinden başlasam bilemedim. Edep erkân bilmekten başlayayım, sonunu içsel sesime bırakayım. Bir yere götürür elbet beni. Hiç kimseye edep erkân dersi vermek gibi bir niyetim yok, haddim de değil. Fakat 31 Mart gecesinden beri edebe ve erkâna aykırı o kadar şey yaşadık ki, sussam olmuyor, susmasam olmaz. Mesela;İstanbul oylarının tekrar tekrarsaydı...