Gülümsüyordun
olabildiğine içten ve samimi
sanki bir köşede
kutlu vatan düşlerine dalan
Anadolu köylüsü gibi
çocuktum
ayıptır denmişti seviyorum demek
içten içe konuşmalarım hep bu yüzden
kızma suskunluğuma
dudaklarım senden yana kilitli
er meydanında cesurum aşk meydanında korkak
ürkerim yıkamam tabularımı...
Aşk Anadolu'dan öğrenilir demiştim eski bir yazımda.
Hani demişler ya "Birleşirsen vuslat olur, ayrılırsan aşk olur" ve neredeyse bütün ayrılıkların altında yoksulluk yatar.
Yoksullukla yoğrulmuştur Anadolu, çoğu zaman ayrılığı kaderi bilmiştir, aşkın ta kendisidir benim toprağım.
Anadolu kokan bir ayrılık hikayesidir "Sultan'a Mektup" şiiri. Ankara'ya bile gitmişti yarenim iş bulma umuduyla…
Olmadı Sultan'ı verdiler başkasına…
SULTAN'A MEKTUP
Eşiğinden döndüm diye darılma
Kapına yepyeni türküler astım
Dinlemekten asla, bıkma, yorulma
Kapına yepyeni türküler astım
Bir gün gönlün diler, ararsan beni,
Mektuba gerek yok, bağırsan yeter.
Üşürsen bedenim ısıtır seni,
Elini elime değirsen yeter.
Dünyanın en büyük fedakarlığıdır sevmek..
Seni Seviyorum diyebilmek…
Sevmek kalbinden bir parçayı feda etmektir.
Canının yanacağını bile bile…
Sevmek, kendinden bir adım uzaklaşırken
Bir adım yaklaşmaktır sevdiğine…
Telif Hakkı
© Barış Atagün @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Bir şarkı söyleniyor
Sonsuzluk kıyılarında
Ruhumun en ücra köşelerine kadar
İşleyen tanıdık bir ses…
Tanıdık bir ahenk…
Hafızamın tüm kapılarına
Unutmayayım diye kilit vursam da
Çoğu kelimenin arka kapıdan
Firar edip kaçtığı…
Gizemli bir şarkı
Yankılanıyor kulaklarımda…
Telif Hakkı
© Barış Atagün @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Seni sana anlatmak istedim bu gece…
Bil istedim yüreğimdeki seni…
Sen kalbimde öyle bir sensin ki…
Bir gülüşünle güller açıyor aşk bahçelerimde
Gözlerin güneşim… Dudakların suyum… Kokun havam
Her an, sana muhtacım tüm benliğimde…
Telif Hakkı
© Barış Atagün @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Gözlerimden tütün akıyordu çok fazla sakallıydım,
Yağacak yağmurun çocuklarını bekliyordum,
Deniz dalgalıydı güneş sönmemişti
Sirkeci'de cephanelikleri kolluyorduk,
Süreyya Bey eczanesinde baht-ı millet ağlıyordu,
Umur-ı Şarkıyye'den bir ben bekliyordum,
Gözlerimden tütün akıyordu çok fazla sakallıydım.