Meydanın dört bir yanını aydınlatmak için kurulan büyük meşaleler tutuşturulmuştu. Karanlığın çökmesi ile evlerinden çıkan halk yüzünde gülücükler ve kendi ürettikleri sloganları haykırarak meydana doğru ilerliyordu, artık. Bugün önemli bir gündü. Tam 32 yıl önce bugün özgürlüklerini kazanmışlardı. Şenliğe her yıl olduğu gibi bu yılda katılmayan tek isim yaşlı Boarte idi. Huysuz bir yapı...
Ülkenin en bilge adamı şehirde art arda açılan bilgi evlerine olan ilgiyi görünce büyük bir mutluluk duymuş, insanlara benim de katkım olsun düşüncesiyle şehrin en güzel yerine bir bilgi evide kendi açmıştı...İlk günler herkesi kıskandıracak kalabalıklar bulan Bilgin her geçen gün azalan ilgiyi merak ediyor ve bunun üzerine kafa yoruyordu ... Bir yerde hata yapmış olmalıydı ...Artık bir ...
Aslında yorum yok deyip geçiştirmek gerekiyor. Bundan güzel ifade edilemez yaşadığımız süreç. Içinde güzel insanların bulunduğunu hayal ettiğim siyaset kurumu daha güzel nasıl anlatılabilir? Sen her türlü haltı ye sonra sütten çıkmış ak olarak karşımıza çık. Dün beyaz dediğine bugün kara dün kara dediğine bugün beyaz demek tam sizlik. Siyaset kurumu da kirlendi sayenizde. Ilk günah çıka...
Batı edebiyatında Hans Christian Andersen en çok sevdiğim masal yazarıdır. Karlar Kraliçesi en beğendiğim masalı olsa da bugün Andersen'in 'Kralın Yeni Kıyafetleri' isimli masalından bahsetmek istiyorum. Hani şu sonunda çocuğun 'Kral Çıplak' diye bağırdığı masal var ya; işte o.
TÜRKİYE SOSYAL DEVLET Mİ? Bir devletin sosyal devlet olup olmadığına karar verebilmek için, istihdam yapısı, çalışma koşulları, gelir düzeyi, gelir dağılımındaki adalet veya adaletsizlik gibi sonuçları gösterge olarak almak gerekiyor. Yani,eşitsizlikleri azaltmaya çalışan, belirli bir gelir düzeyini güvence altına alan bir devlet. Sosyal devlette; fırsat eşitliği, gelir dağı...
Adamın biri, ilk defa gittiği küçük bir kasabada şaşkın şaşkın gezindikten sonra yol kenarında duran bir arabanın yanına sokulmuş ve arka koltukta tek başına oturan çocuğa: – Buraların yabancısıyım, demiş. Parkın hemen yanı başındaki fırını arıyorum, çok yakın olduğunu söylediler. Çocuk, arabanın penceresini iyice açtıktan sonra: – Ben de buraya ilk defa geliyorum, demi...
DÖNÜŞÜM KAFKA VE KÖLELIK "Samsa yaşadığı dönemin gerektirdiği gibi bir yaşam süren, sisteme köle hale gelmiş, toplumun ona biçtiği rolü başarılı bir şekilde oynayan bir genç. Bu sistem kölesi genç, bir sabah yatağından her zamankinden farklı hissederek kalkar. Daha doğrusu kalkamaz. vücudundaki değişiklik onun yataktan doğrulmasını engeller. Samsa aniden bir böceğe dönüştüğünü farkeder v...
Bakmadan, görmek; duymadan, işitmek ve dokunmadan, hissetmek. Hepsine sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz halbuki bakmakla, görmek çok farklı şeyler ve duymak ile işitmek. Biri usul, biri esasa tabi bunların. O yüzden görmek için göze, duymak için kulağa ihtiyacınız yok. Düşünün bakalım, kaç kere birini görmüşsünüzdür. Belki yüz binlercesine bakıyorsunuz, ama kaçını gör...
1- Dün akademik, üstelik felsefî kavramların tartışıldığı, bir toplantıda şöyle bir söz söylendi: "İyi bazen doğru değildir, hatta çoğu zaman doğru değildir". Böyle cümleler tabiatı itibariyle insanı bir anda çarpıyorlar ve "vaay, gerçekten öyle, hakikaten!" dedirtiyorlar. Ancak felsefî bir süzgeçten geçirince… bu söz ne demek istiyor? Bir anlamı var mı? Bakalım: 2- Doğru ve yanlış epist...