Pirimiz Sait Faik vakti zamanında "çay, simit, kaşar peyniri arasında derin bir muhabbet ve kardeşlik bağı vardır." demiş.
Üstüne hemşerimiz Aşık Veysel "çay var içersen, ben var seversen, yol var gidersen." demiş. Bunlar yetmezmiş gibi Haşmet Babaoğlu da çıkmış; "çayın kalabalıkla arası iyidir, muhabbeti kuvvetlidir. Oysa kahve ya yalnızlık ister ya da sevgili." diyerek meseleye farklı bakış açısı getirmiş. Çay meselesinin tıbbi yönü de var. Mesela şekersiz ve demli çay dişleri ve diş etlerini kuvvetlendirir. Bununla birlikte çay yakınlaşmanın ve samimiyetin göstergesidir. Bir yere -ev, ofis, iş yeri- girdiğiniz zaman size çay getirilmesi orada istenildiğinize işaret eder.
Görüyorsun aziz okuyucu, her zaman olduğu gibi şimdi de seni düşünen muharririn çay meselesini bile hem edebi hem tıbbi hem de sosyolojik yönlerden ele alarak senin iyiliğini düşünüyor. Fakat sende takdir edersin ki bunlar bir girizgah meselenin aslı değil.