Bir Sınav Haftası Klasiği - Ekonomide Güncel Sorunlar Vize Sınavı Öncesi

Bir Sınav Haftası Klasiği - Ekonomide Güncel Sorunlar Vize Sınavı Öncesi

​Sınav haftası. Saat gece yarısını çoktan geçti. Adı kütüphane ve bilgi merkezi olarak geçen bir mekandayız. Sorsan herkes ders çalışıyor. Ara ara böğüren kekoları saymazsak havaya sessizlik ve sûkun hakim. 

Türev Finansal Varlık Piyasaları. Gözlerimizden uyku akıyor. Herkes dalgın ve süzgün bakışlı. Nominal faiz oranları beklettiği gibi seyretmemiş çakal yatırımcı gibiyiz.

Arada gözümü kağıttan kaldırdığımda birbirini yalayan çiftler görüyorum. Ee tabi; kütüphanelerin birinci misyonu sessizce kitap okunan, ders çalışılan bir alan olması ise daha önemli olan ikinci misyonu da devlet yurdunda kalan kız ile özel yurtta kalan erkeğin gece vakti sevişebilecekleri sıcak bir alan olmasıdır. 

Çoğu zaman sevişebilecek bir partnerim olmadığı için sınav haftaları evimde çalışırım. Bugünde sevişecek birini bulamadım. O yüzden ben kütüphaneyi ders çalışmak için kullanan nadir azınlık grubuna dahilim. Beni çaprazımda oturan kıvırcık saçlı kızdan daha çok Merkez Bankasının para politikası ilgilendiriyor.

Devamını Oku

Ben Seni Çok Özledim...

Her zamanki yer ve zamanda bazen bulunamıyorsunuz ya da ne bileyim bulunmak istemiyorsunuz belki de bundan pek emin değilim. Her günün değil ama her akşamın kendi içerisinde bir hikayesinin olduğuna inanırım. Bu akşamı kendi içinde anlamlı kılanın da uzun zamandır hiçbir şeye sevinememiş olduğum gerçeğidir. Evet, tebessümü hayatları boyunca cebinde taşımış bizlerin pek de aldırış etmemesi gereken bir dert olarak görülebilir ama bu akşam hepsinden çok farklı hislerin misafir olduğu ayrı bir hikayenin içi.
Devamını Oku

Demokrasi Paradoksu ve Türkiye'nin Geleceği

Demokrasi Paradoksu ve Türkiye'nin Geleceği
 Bana sorarsanız demokrasi - meritokrasiden sonra- bugüne kadar uygulanmış yönetim sistemlerinin en iyisidir. Farklı dünya görüşlerine sahip insanlar tarafından demokrasi üzerine yapılmış belki binlerce yorum bulunmaktadır. 
 Jean Jacques Rousseau, "kelimenin tam anlamıyla bir demokrasi hiçbir zaman var olmadı ve var olmayacaktır." demiştir. Bir latin özdeyişinde "Vox Populi, vox dei" yani Halkın sesi, Hakkın sesi" denmektedir. Max Lerner, "Demokrasinin kötülüklerinden birisi sevsen de sevmesen de seçtiğin insana katlanmak zorunda olmaktır." demiştir. 

Buna benzer yüzlerce yorumu burada paylaşabilirim. Demokrasi ile ilgili yapılmış yorumların genelini tutarlı bulmak ile birlikte benim demokrasi ile ilgili yorumlardan en beğendiğim yorum eski cumhurbaşkanlarımızdan Süleyman Demirel'in "Demokrasilerde çareler tükenmez." yorumudur.
Devamını Oku

Gönülkırmaz Tekel Bayii

"Gönülkırmaz Tekel Bayii - Paket servisimiz vardır"

Dünyada hâlâ iyi insanlar var diyorum. Sonra aklıma kırdığım gönüller geliyor.

"Hayatını yaşa"... Yıllar önce bir kız çocuğundan aldığım en hazin nasihat olmuştu. Hala sızısını hissediyorum. Güzel bir yerdeyim, güzel bir okul... Fakat "bıçak ağzı gibi bir sızı"... Günlerim dersliklerde, gecelerimse kütüphanenin en alt katında, en izbe köşesinde geçiyor. Ne için? Ne kazanıp ne kaybettiğimi inan ben de henüz bilmiyorum. Yaşamaksa, her sigaradan sonra kaldığımız yerden... Levent bu yöndeki son istasyon. Yenikapı - Hacıosman metro hattına aktarma yapmak isteyen yolcularla uyanıyorum. Sonrası sarhoş, bitkin, tekinsiz, kimi zaman ışıltılı insanlar ve fakat her birine kayıtsızım. Bıçak ağzı gibi bir sızı var. Şapkamı takıp çıkıyorum. Ali Sami Yen'in yerinde şimdi koca koca rezidanslar ve iş merkezleri yükseliyor. Bir küfür Umut'un hatıraları üstünde tepinen paralı ve huzurlu kölelere, bir küfür de yanımdan geçen motora savuruyorum. Sonra bir sigara yakıp yaşama ara veriyor ve kendimi evin sokağında buluyorum. Bir adam sevgilisiyle yürüyor. Derin bir "Of!" çekiyor. Ben de sigaramdan sağlam bir nefes... Kapıyı açarken gözüme bir magnet ilişiyor. "Gönülkırmaz Tekel Bayii - Paket servisimiz vardır" Dünyada hâlâ iyi insanlar var diyorum. Sonra aklıma kırdığım gönüller geliyor.

Devamını Oku

Makas Payı

güldür kokan tüttükleri
isli sevda bacalarında

Devamını Oku

YAZ KIZIM, KIŞ OĞLUM

Herkes bildiği cevaptan taşlayabilir. 

Soru 1: Neden, kimi zaman kaleme küser, yazamayız?
Cevap: Kaleme düşen sorulara, aklımızın verdiği cevap, kalbin eşiğini aşamadığı zamanlarda tek bir kelime bile yazamayız.
Yazamayızdan kasıt, harfleri bir satıra dizemeyiz değil, elbette. 

Soru 2: Her konuda, canı istediği zaman, üşenmezse, oturup şakır şakır yazabilenler, yazdıklarını niye saklarlar ki?
Cevap; ilham perisinin vurdumduymazlığını biliyorlar demek ki.
Hangi temaya konacağı belli olmaz onun, ülkede kan gövdeyi götürüyorken, oturtur şehla gözlere methiye yazdırır adama.
Pek keyfine bırakmamak lazım.

Devamını Oku

KIRGIZİSTAN'DA UYGURLAR ÇİNE TESLİM EDİLİRKEN MİLLİYETÇİLER BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİYLE ALDATILIYOR

KIRGIZİSTAN'DA UYGURLAR ÇİNE TESLİM EDİLİRKEN MİLLİYETÇİLER BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİYLE ALDATILIYOR

Türkiye ziyaretinde Turancılıktan Türkçülükten bash eden Kırgız cumhur başkanı Atambayevin ülkesinde Uygurlara yapılan muamele ne Türklüğe sığar ne İnsan haklarına güya Kırgizistan demokratik seçimlerin olduğu tek Batı Türkistan cumhuriyetiydi.

Devamını Oku

‘’od’’ (DAMGALARIN MASALI)


yıldızların ı
şıklara yenilmediği
güneşin kışın karları eritmediği
ırmakların daha zehirlenmediği
gecelerin tek ay ile ışıldadığı bir çağda

Devamını Oku
Etiketler:

Bu yalan dünyadan Safiye APAYDIN geçti.

​Bazı insanlar vardır, anlatmak için kelimeler yetersiz kalır. Oturur, kelimelere söversin. Sen farkında değilsindir; ama o gelip, hayatın tam da orta yerine oturmuştur. 

Kaybedince anlarsın böyle insanları. Benim de huyumdur laf aramızda. 

İlk hastalığını ögrendiğimizde "beraber yeneceğiz" demiştim. Ablam, sosyal medyayı iyi kullanırdı. Whats app bilirdi. Hastalığının tüm evresini ordan yazıyordu. Bazen sonuçlarının resimlerini gönderiyordu. İlk gönderdiği akciğer fotoğrafını yolladıktan sonra şöyle demişti;

"Hastalığım bile ülkücü." Gerçekten öyleydi, ciğerlerindeki lekeler...

Sonra bi gün dedi ki "kemoterapiye başlayacağız. Burada kemoterapiye kemo diyorlar, kızdım, Kürşad adını verdim." Dedi. Gülüştük.

Sürekli telefonla görüşmemize rağmen galiba 2 hafta önceydi bir araya gelmiştik. Işın tedavisi görüyordu. O sebeple sesi çıkmıyordu; öyle bi dedikodu yaptık ki takılmıştım. "Abla, Allah'tan sesin çıkmıyor, ya bi de çıksaydı?" Yine gülüştük.

Zaten başka bi şansımız da yoktu ki hep gülerdik biz onunla, güldürürdü...

Devamını Oku

 Galeri

 Blog Takvimi

Lütfen takvim görünümü hazırlanırken bekleyin