Mehmedim vurulmuş yatıyor,
Uğruna öldüğü toprak sarıyor,
Anamın gözü doluyor,
Babamın ciğeri yanıyor.
Bulutlar ayazda yanıp pişmişti
Yağmur taneleri göğe düşmüştü
Ölüler diriye kabir eşmişti
Ben beni arayıp bulduğum zaman
Mektuplar bitince bozuldu devir,
Romanın, şiirin adı kalmadı.
İstersen yabancı şarkıdan çevir,
Duygunun, efkârın tadı kalmadı.
Söyleyeyim dinle duyarsın belki
Ben seni onlara değişmem Atam
Yolundan sapmadım hiç bir gün bil ki
Ben seni onlara değişmem Atam
Könül ayrı düşse gardaş gohum yad olub
Oğul deyesen mene, men sene övlad olub
Seni sesleyirem men, görüm ruhun şad olub
Sen üstâda yetişib, men de bir çırağ olaydım
Yandırmağa sen meni, bir nurlu çerağ olaydın
Bugün böyle der, yarın şöyle der
Her türlü kılığa girer şakşakçı
Önüne düşenin ardından gider
Sorgusuz sualsiz yürür şakşakçı
Düşün taşın öyle cevap ver bana
İkisi arasında fark var mı hiç
Şu Patizanlığı atın bir yana
İkisi arasında fark var mı hiç?
Bir film şeridi gibi gözlerimizden geçin
Asla sormayız size "Neden gittiniz, niçin"
Atsız atam evvelden cevaplamış suali
"Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için"
(Bahçeli Kahrından Öldürdü Deyin)
Eğer ölür isem bu genç yaşımda
Bahçeli kahrından öldürdü deyin
Aynen böyle yazsın mezar taşımda
Bahçeli kahrından öldürdü deyin