...İşte bir de böyle bir sorunumuz var: mezun olunulan alanlarda "istihdam edilemedikten" sonra, ne gereği var okullara? TV izlemem ama bazen kanallar arasında hızla gezinirim. Hayretler içinde kaldım: Ne kadar çok özel üniversite varmış. Bu üniversiteler, kendi çarklarını döndürebilecek kadar müşteri (öğrenci mi deseydim) bulabiliyorlar mı acaba? Ve ne kadar öğrenci bulurlar...
Medya görüp göstericidir.Eleştiren ve hizaya getiren bir güçtür.Gücü kontrol eden güçtür.Totaliter idare dönemlerinden çıkışta en önemli mekanizmalardan biri medyadır. Fren-denetleme-denge unsurudur.Yasama, yürütme, yargı'dan sonra dördüncü güçtür. Bizde yazılı görüntülü medya, -dördüncü güç- son yıllarda bu özelliğini kaybetti. Medya kontrol altına girdi.Serbestliği kayboldu.En azı...
Dostlar!Efelenmek, kabalık, hadsizlik aldı yürüdü.Bu bir karanlık dehlizdir.Bu dehlizden tez zamanda çıkmak zorundayız. Yüzler asık, göz ucuyla bir baksan "Niye bakıyorsun ulan!" deyip yumruğu patlatacak tipler aramızda dolaşıyor.O kadın cinayetleri, hastanede doktora, hemşireye saldırmalar ve daha birçok benzer durumlar bir şeyi gösteriyor.Kötü örnekler kötü davranışlara yol açıyor.Eğit...
Günlerdir sosyal medya da şiddet olaylarına, siz diyin protesto ben diyorum karşı gelmek için birçok siyah beyaz foto paylaşılıyor. Altına yine siz diyin challenge, ben diyeyim meydan okuma etiketleriyle, hemcinslerim bu karşı gelmeye davet ediliyor. Öncelikle her bir davete cevaben "yanınızdayım" diyorum ve çok kısa bir süre önce yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Uzun zamandan son...
Eskiden bu topraklarda "KOLCU" diye bir meslek vardı. Bunlar Ege Akdeniz bölgesinde köyleri dolaşır, "belinde tütün kesesi" ve "kav" taşıyan fakir fukarayı yakalayıp işlem yaparlardı. Kolcular, çöküş dönemi Osmanlı'sında köylüleri inim inim inleten despotlar olarak tanınırdı.1883 yılında yabancı sermaye ile kurulan "Tütün Reji İdaresi" ülke içindeki tütün üretiminde, denetlenmesinde, sat...
Herkese selamlar. Kafamda " Atatürk mü ? Erdoğan mı? " serisinin üçüncü yazısını yazmak vardı. Fakat işler o kadar marjinalleşti ki kendi ülkemizi yeniden fethettik. Yönümüz zaten batıdan uzaktı ama bu sefer de ne idüğü belirsiz bir yöne çevriliyor. Birtakım örgütlü kişiler şu an Twitter'da Ayasofya'yı ve bir derginin hliafet çağrısını öne sürerek İslami devlet çığırtkanlığı yapıyorlar. ...
Hz. Muhammed(Sav) bir hadisinde, "Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere geldim" demiştir. Hz. Allah'ta Kur'an-ı Kerim'de Peygamberimiz hakkında "Ve şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerindesin" (Kalem Suresi, 68/4). Ve "Şüphesiz ki Allah'a, ahiret gününe iman edenlerle Allah'ı çok anan kimseler için Allah'ın elçisinde güzel bir örnek vardır"(Ahzap Suresi, 33/21) buyurmuştur. Hz. Peyga...
"Hâlin ne ise, müşteri sen oldun o hâle,Noksânı meğer Adl-i İlahî'de mi sandın?" Kenan Rifâî Büyükaksoy Güzel bir insanla başımıza gelenler ve insan iradesi üzerinde konuştuk. Söz, insanın nereye kadar hür olduğundan kadere kadar uzandı. Bu beyitte, "kader" ve "mukadderat" kısmı saklı kalmak kaydıyle müthiş bir psikolojik çözümlemenin şifresi var sanki. Tam anlamasam da öyle hissett...
Yıkılıştan Kurtuluşa... Özünde yıkıntı bir Osmanlı coğrafyasının yeniden paylaşımı olarak planlanmış olduğunu rahatlıkla düşünebileceğimiz 1. Dünya Savaşının hemen ardından, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros silah bırakışmaması imzalanır basit tarih bilgimize göre. Zaten asıl paylaşım da burada başlar bilindiği üzere... Türkler için Mütareke değil müstemleke anlamına gelen imzaların h...