ANALIK, DİNMEYEN GÖZYAŞI VE ANNELER GÜNÜ Bu yazıyı, oğlumun bir haftalık olduğu günün ertesi sabahı 07.30'da yazmaya başladım. O da günlerdir uykusuz kalmama rağmen uyumam gereken ilk fırsatta bilgisayar başına geçerek. Sonra da gelişmelere göre ilerleyen aylarda devam ettim. Biraz uzun ama sizi temin ederim sıkılmayacaksınız. Doktor kontrolünde henüz 5 haftalıktı benim yavrum. Kes...
Son günlerde siyaset ateşi hızlandıkça nasıl birlik oluruz söylemi de içimizde tartışılır oldu. Aslında yıllardır tartışılan bu konu gündemdeki yerini daha çok almaya başladı. Aslında içinde yaşadığımız iç karartıcı durumun özeti bu. Birlik olma.Nerede nasıl birlik?Kimin önderliğinde?Devler uykuda. Devler köşesinde sessiz.Bizler çaresiz.Bekliyoruz beklemesine.Boynu bükük bir biçimd...
Bir güzel -mişli geçmiş zamanımız var idi...Bir ferah gelecek zamanımız da olacak elbet. Medeniyetin tohumu Anadoluda ekilmiş idi...Ol tohumlar yeniden yeşerecek elbet...İyi niyet hasadını kaldırıp, ektiğiniz kin idi.Sürgün veren ihaneti, dalında boğacağız elbet.Bu topraklar doğurgan, bu topraklar ana idi. Fesat tohumun kökünü sapanın ucuna takacağız elbet...İlk değil, güneş batıdan daha...
Yakına gel hele, uzakta durma,
Kızgın kızgın bakma, arkadan vurma,
Dinle sözlerimi, kötüye yorma,
Sana tuzak kuran kel ben değilim.
Bu sevda uğruna kırk yılı aşkın,
Pişerek demlendim, sırrım bu benim,
Zehir bile olsa badesi aşkın,
İçerek demlendim, sırrım bu benim.
Düştüm rahim denen etten bardağa,
Doğunca sarıldım beyaz kundağa.
Anamın ak sütü değdi dudağa,
Başımda yalancı taçtı yaşamak.
Telif Hakkı
© Mustafa Erkenekli @ tahtaPod.com | Tüm hakları saklıdır.
Büyük gazetelerden birinde yönetici semineri veren uzman, Türklerin dünyada en kötümser milletlerden biri olduğunu iddia etmiş. Bunu ispatlamak için de peşinden küçük bir test yapmış. Bitişik sözcüklerden oluşan aşağıdaki cümleyi birkaç saniyeliğine gösterip yöneticilerden okumalarını istemiş: "THEGODISNOWHERE" Katılımcıların hepsi bu cümleyi: "THE GOD IS NO WHERE" diye okumuş. Yani "Tan...
Yıl: 2012Yer: Adana Emine yirmi altı yaşındaydı. İsa altı. Kardelen ise yedi aylıktı.Kıştı. Emine odun almaya gitmişti. Cebinde sadece 6 lira vardı. Yağmurdan sırılsıklam olan Emine'ye içi sızlayan oduncu bir miktar odun verdi. Odunlar ıslanmıştı. Yanmadı. Yanmadı odunlar.Emine çaresizdi. Emine saç kurutma makinesini İsa'nın eline tutuşturmuş diğer odaya geçmişti.Salıncak demirine ...
Sarayın önünde toplanan halkın sesi kralın odasına kadar gelmişti. Odasında huzursuz yüz ifadesiyle bir sağa bir sola yürüyen kral çevresinde bekleyen askerlerden birine:'Bana acilen Derviş'i getirin' dedi. Oda da bulunanlar şaşkınlık içindeydi. Derviş'i idama mahkum edip hücreye kapatan kendisiydi... Çok sürmeden asker yanında Derviş ile beraber kralın huzuruna varmıştı... 'Evet, çok bi...