Birol Özsoy. Aydın'ın Bozdoğan ilçesinde Milliyetçi Hareket Partisi Başkan'ı.
Yıllarca astsubay olarak Türk devletine hizmet verdikten sonra, huzurlu bir emekli hayatı sürmek üzere memleketine gelmiş.
Bu arada bir Türk milliyetçisi olarak Partisi'ne katkı vermek istemiş. Önceleri ilçe Başkan'ı olması için yapılan teklifleri geri çevirirken, sonra çaresiz görevi kabul etmiş.
Şimdi Birlik Zamanı Hepmizin canı acıdı. Ülkemizde refahımıza, sulhumuza ve canımıza saldırı düzenlenmeden ay geçmiyor.Şimdi acımızla hükümetimize sinirlenerek deşarj olma ihtiyacı duyabiliriz. Ama zaman birklik ve dirlik zamanı. Mutedil olmak gerek!Soruyorum size, kim şimdiye kadar bunlar kadar, mesela Sayın Cumhurbaşkanı'mız kadar bu onurlu ve gururlu(!) teröristlerle savaştı? Elinden...
Bunun üzerine bir soğuk cola içilir. 1994 yılında İstanbul Belediye Başkanı oldu. Erbakan hoca ile sıkı dostluk münasebeti vardı. Hoca'nın en gözde öğrencisiydi. Hoca bu dostluğun bedelini çok ağır ödedi. Partisi yok oldu. Son konuşmalarında Erbakan Hoca "Milli gömleği çıkartıp, Haham gömleği giymişsin, sana çok yakışmış Tayyiiip" diye veryansın ediyordu. Erbakan hoca kahrınd...
MHP icerisinde 1 Kasım'dan sonra gelişen muhalif hareket hala bir sonuç alabilmiş değil. 7-8 ay gibi uzunca bir süredir devam eden bu mücadelenin bir takım yan etkileri de görülüyor. Biraz bu yan etkilere değinmekte fayda görüyorum.
19 Haziran kongresinin hemen öncesinde muhalif adaylar arasında başlayan birbirini suçlamalar, 24 Haziran tarihli tedbir kararı sonrası artmışa benziyor. Özellikle Sİnan Oğan ve Koray Aydın cephesinden Meral Akşener ve ekibine yönelik olarak geliştirilen suçlamalar meselenin ciddiyetini ve önemini gösteriyor. Oğan ve Aydın'ın henüz kongre salonundayken bu kararların iptal edilebileceğine ilişkin söylemleri ile nereye varmak istediklerini açıklamaları gerekiyor. Balgat yönetiminin her hal ve şartta bu Kongre sonucunu mahkemeye götüreceğini bilmelerine karşılık, bu adayların genel merkezin elini kuvvetlendirecek açıklamalara imza atmaları şimdiye kadar ortaya koydukları mücadeleye aykırı olmuştur.
Dün sosyal medya hesabımdan 10 Temmuz'un neden kabul edildiğine dair bir soru sordum ama cevap alamadım. Sorduğum soruya cevap vermektense tüzükte bir değil bir kaç maddenin değiştiğine dair yorumlar geldi. Evvela şunu söylemek istiyorum. Balgat ve Saray bu 19 Haziran kurultayında alınan kararların durdurulmasını öyle veya böye yapacaktı. Bir kaç madde değil, baştan söylenildiği gi...
Böyle bir yazıyı elbette gönül arzu etmezdi. Benim için önemli olan tüzük kurultayının toplanmasıydı. Ardından yapılacak seçimli kongrede kimin seçileceği her zaman ikinci planda kalmıştı ve kim seçilirse seçilsin Genel Başkanım olacaktı.Ancak bazen haksızlık, iftira, çarpıtma öyle bir boyuta ulaşıyor ki susamıyorsunuz.19 Haziran kurultayının ardından Meral Akşener tarafı için başlatıl...
Kafkasya'nın Bozkurdu benim adayım sensin, seni destekliyorum… Henüz yedi sekiz yaşlarındaydım Dinar'ın Ulu Camisi etrafında ki baharatçılara doğru yürüyordum. Çocukluğu Dinar'da geçmiş olanlar iyi bilir. Eskiden orada "Esans" satan hacı amcalar olurdu ve bir hacı amca ne zaman o yoldan geçsem beni yoldan çevirir boynuma esans sürerdi. Bu sebepten olsa gerek yine onun bulunduğu yoldan y...
1 kasım 2015 seçimlerinde yaşanan hezimetten sonra MHP içindeki muhaliflerden eski MHP Iğdır milletvekili Sinan Oğan'ın başlattığı 'değişim' talepli sürecin sonuna gelmek üzereyiz. Sinan Oğan'ın ardından Meral Akşener, Koray Aydın, genel başkan yardımcılığı görevinden ayrılarak aday adaylığını açıklayan Ümit Özdağ, Süleyman Servet Sazak ve Sait Gönen de, değişim talepleriyle MHP genel başkanlığına aday adaylıklarını açıklamışlardır.
Balgat'ta bulunan MHP genel merkezinin yoğun baskıları ve işi, toplanan yüzlerce delege imzasına rağmen, yokuşa sürme girişimleri MHP tabanını yormakla kalmamış, genel merkeze ve genel başkan Devlet Bahçeli'ye olan öfkeyi ve kızgınlığı arttırmıştır. Genel merkez tarafından yönlendirilen ve Ortadoğu Gazetesi'nin taşeronluk ettiği algı yönetimi ve karalama operasyonlarına MHP tabanının itibar etmediği, inanmadığı genel merkez odaklı sosyal medya hesap ve sayfalarını bir göz gezdirmeyle anlaşılıyor. Bu tarz manipülatif haberlerin Balgat'a ve sayın Devlet Bahçeli'ye olan kırgınlığı arttırdığından şüphe duymuyorum.
Malum olduğu üzere MHP tabanı bu tarz manipülatif, abartı veya düpedüz yalan haberlere AKP savunucusu 'havuz medyası'ndan alışkın. Bu durum MHP tabanının her habere balıklama atlamamasını, okuduğunu sorgulayıp analiz etme şiarını alışkanlık haline getirmiş olduğunun bir göstergesi. Yine de bunun böyle olması üzerinde çok durulacak bir mevzu değil. Burada üzerinde durulması gereken mevzu MHP tabanın MHP genel merkezinden yönlenidirilen haberlere aldırış etmemesi ve kaale almaması.
Milliyetçi Hareket tabanı, cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir işe imza atıyor!
Yoldaşlarımla birlikte şarkılarla, türkülerle yola çıktık. Bayrak sallayarak, Ankara yoluna düşmüş ülkücülere bozkurt çekerek, bizi selamlayan millet azalarına korna çalıp el sallayarak...
Şairin "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik" dediği gibiydik yolda. Öyle ki, iki tekerimiz 5 km arayla patladı, toplam 4 saat güneşin altında, suyumuz sigaramız bitmiş vaziyette tamirci yahut kurtarmaya gelecek araba bekledik. Fakat bu bile neşemize gölge düşüremedi, hem arabaya kurtarıcı, hem hepimizi Ankara'ya kadar götürecek bir minibüs yollayan sayın Coşkun Ünal Beyefendi'nin alicenaplığı ile bindiğimiz yeni araçta hala şarkı, türkü, marş söyleyebiliyor, bozkurt çekerek etrafı selamlayabiliyorduk.
Kongre dönüşünden bir kesiti paylaşarak ilk gözlemimi aktarmak istiyorum. Sevgili dostum Alihan, "sevgiyi hissediyorum biliyor musun?" dedi bana bir anda, durduk yere. Ve ben tam o esnada, Ozan Arif'ten "çünkü temelinde sevgi yatıyor" dizesini geçiriyordum aklımdan... "İlginç bir şekilde, bütün süreçten aklımda kalan tek şey, yıllar sonra yeniden bir sevgi hissettiğim" dedi. Kesinlikle öyle dedim; Kurultay'ın en büyük kazanımı budur. Devlet Bahçeli denen sevgisiz adam, zaten, Erciyes Zafer Kurultayı geleneğimizi bu yüzden baltalamıştı. İlk amacı, ülkücülerin bir araya gelmesinin yaratacağı efkar-ı umuminin, ülkücülerin kolektif zihninde mayalanacak bir topyekün muhalefetin önüne geçmekti, bu sayede her muhalif ülkücü tekil kalacak ve bir araya gelerek karşı koyamayacaktı. İkinci amacı da sevgi bağlarımızı zayıflatmak, birbirimizi fiziken görmediğimiz için kolayca küfredebilen, hakaret eden, tezyif eden, hukuk gözetmeyen adamlar olmamızı sağlamaktı. Ülkücüleri sevmeyen ve bunu nihayet ülkücü iradeyi hakaret, iftira, görmezden gelme ve en vahimi yalan haberler yayma suretiyle bastırmak yolunu seçmesiyle ispatlayan Bahçeli'ye karşı en büyük kazanımımız bu sevgi bağlarını yeniden tesis etmeye başlamak oldu.