An gelir saniye çağı devirir
Kavgaya girmeden bilinmez Asya
Yine toprağında güller göverir
Kıyama ermeden solunmaz Asya

Bulmalı o güzeli, güzel gözleri hilal

Çocuklar bin parça, kalanlar sakat
Ne dilde söz kaldı ne dizde takat
Acılar üst üste birikti kat kat
Yumakla örüldü dert Bosna Hersek.

Topukta ter, elde nasır
Dar kapıda buğday, mısır
Bilir misin kaç yıl, asır
Geldi bize bu değirmen?

Zindana kapattım kendi kendimi,
Eğlemek gelmiyor içimden gayrı.
Kurtulup yıkarak harap bendimi,
Sağlamak gelmiyor içimden gayrı.

İnsan kalemi buldu, söze tahayyül düştü,
Âlemi çözmek için ruha tahammül düştü.

Gerçeği arayana aleniyken kâinat,
Gündüze kara perde, gecelere tül düştü.

 bir sonbahar akşamı gelmiştin, aylardan kasım, unutmadım
gelişinle birlikte güneş doğmuştu zifiri karanlık gecelerime, unutmadım