İlk çocuğum doğana kadar, bir insana karşı bu şekilde bir sevginin mümkün olabileceğini tahmin etmemiştim. Ne zaman o küçük, buruşuk bas bas bağıran bebeği kucağıma verdiler, işte o an hayatım değişti. O gülünce güldüm, o ağlayınca ağladım. Hastalanınca sabahlara kadar annesiyle beraber nöbet tuttuk. İlk aşısı için daha o minicik vücuduna batırılan iğnede benim canım yandı. Bizi ta...
"Bu rûzîgâr-ı bî-mededin inkılâbı var." Twitter'da profilimin kişisel bilgiler kısmında bulunan "Bu rûzîgâr-ı bî-mededin inkılâbı var." cümlesini bestesiyle birlikte duyuyorsunuz buradaki videoda. Peki ne demek bu cümle. Hikayesiyle birlikte anlatalım.Doktor Nazım'ı bilir misiniz? İttihat ve Terakki'nin önde gelenlerindendir. Teşkilatın yapılanmasında büyük yararlılık göstermiştir. ...
Tabiat bilimlerinde kanunların sınırları ve şartları vardır. Su yüz derecede kaynar- ama basınç bir atmosfer ise. Yoksa Erzurum'da 94 derecede kaynar, düdüklü tencerede 125 derecede.
Toplum bilimlerinin kanunlarında sınırlar daha da karmaşıktır.
Toplum bilimlerinin kanunları öldürülebilir
Ekonominin temel kavramı piyasadır ve temel kanunları da piyasa hakkındadır. Fakat piyasa kutsal bir kimlik değil, istatistiğe dayanan bir sonuçtur. Piyasadan bahsedilebilmesi için birçok satıcının ve alıcının bulunması gerekir. Bir iş kolu cebren veya hile ile birkaç kişinin, meselâ bir mafyanın eline geçip tekelleşse, mafyadan başka iş yapmak isteyenler dövülse veya vurulsa, çete artık malı istediği fiyata satabilir. İstediği kadar kalitesizleştirebilir. Ekonominin temel kanunu öldürülmüştür. Bu yüzden en liberal ülkelerde bile tekelleşmeye karşı rekabet kurulları teşkil edilir, bunlar tekelleşme eğilimlerine müdahale eder.Milliyetçilik Türk devletinin kurucu unsurudur, temel taşıdır. Bu taşa zarar verdiğiniz zaman o temel üzerinde yükselen bina çökmeye başlar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği nokta eğer bir müdahalede bulunulmazsa devletin artık yaşamasının zor olduğunu gösteriyor. İçeride ve dışarıda herhangi bir itibarı olmayan, teröristlerin ellerini kollarını sallayarak cirit attıkları, istedik...
Bazı Türk milliyetçisi yazarlar var ki Türkçenin anasını ağlatıyorlar. Bahsettiğim şey basit dizgi hataları değil. Öznesi yüklemi ayrı oynayan, anlatım bozukluğu olduğu için anlam bozukluğuna yol açan cümleler… Şuna bakınız: "Rumeli'ye göçen Türklerin de Türkmenler olduğunu söyleyebiliriz." Göktür Yazıtlarında, "Türk soyundan gelenler" anlamında kullanılır. Yani: Türkler. İşin aslı şudur...
Asım başını iki elinin arasına almış düşünüyordu. Daha yeni evlenmişti hanımı 2 aylık hamileydi ve çok mutluydular. Küçücük evlerinde huzur onlarındı. Asım sabah işe giderken mutlu , eve döndüğünde mutlu , evdeyken mutluydu. Hanımı , Sevda'da öyleydi. Çocuklarının dünyaya gelmesini sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Sevda elinde çay tepsisi ile odaya girince Asım'ın düşünceli halini gördü. '' hayırdır , hayatım karadenizde gemilerin mi battı'' dedi latifeyle... Asım, sanki bir derinlikten çıkar gibi derin bir nefes alıp , '' yok öylesine dalmışım'' dedi.
Telif Hakkı
© www.profesyonelblog.com
Herkesin kendince bir yaşam biçimi, kendince bir fikri vardır.
Toplum da yerimizi bunlara göre belirleriz, bunlara göre ortam ediniriz, çevremizi bunlara göre kurarız.
Buraya kadar gayet normal. Anormal olana geleceğim ama önce aşırıdan öte aşırıcı ne demek onu bir belirteyim. Aşırıyı seviyor, aşırı yaşıyor, aşırı davranıyoruz ! Aşırılarımızı topluma empoze etmeye çalışıyoruz, öyle ki bizden düzgün yaşayan, bizden düzgün düşünen yok, kimseye saygı duymuyoruz ! Zaten neden saygı duyalım ki ? Haketmiyorlar, çünkü bizim düşündüğümüzü düşünmüyor, hayatını ona göre kurmuyor, o halde yanlış yaşıyorlar, neden saygı duyalım ki ?
İngilizce veya herhangi bir Batı kaynaklı metinde Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü Hareket'in tarihine dair incelemeler yapanlar bilirler, MHP'nin yabancı dillere tercümesi yaygın olarak iki farklı biçimde yapılır. İngilizce'den örnek vermek gerekirse bunun ilki 'Nationalist Action Party,' ikincisi ise 'Nationalist Movement Party'dir. Anlaşılacağı üzere bu tercümelerin ilkinde 'Hareket' sözcüğü 'Action' (aksiyon) sözcüğüyle, diğerinde 'Movement' (Hareket) olarak karşılanmıştır. Bu yazıda ilk bakışta önemsiz gibi görünen bu nüans farkının üzerinde durulacaktır.
Rusya'yı anlayamazsınız. Ona sadece inanırsınız. Anton Çehov Sosyal bilimlerin pozitif bilimlerden ayrılan yanı ölçümlenebilmesi bakımından dezavantajlı olmasıdır. Sosyal olayları bir deney vasıtasıyla değerlendirmek mümkün değildir. Sosyal bilimlerin en büyük laboratuvarı tarihtir. Bu sebepten günümüz dünyasıyla ilgili sosyal gelişmeleri analiz ederken tarihten yardım almak elzemdir. B...