Memlekete gidersin, yaylaların tadı yok
Baharda yeşerecek elması yok, dutu yok
Eski günün neşesi, gölgesi yok, adı yok
Ahırından çıkarıp köylünün danasını
Ağlattınız sonunda milletin anasını.
Gönül! Fazla değer biçme boşuna,
Perişan olursun müflis sarraftan,
Aldığın karşılık gitmez hoşuna,
Mücevherler döksen çıkarıp raftan,
Aldırma! Ne anlar eşek hoşaftan!
Vatandaşın maaşı bin altı yüz üç lira
Birikince fatura düşünür kara kara
Bakan Vekil ne bilsin, ödedi mi hiç kira
Hepsine teker teker elli sene az kızım
Milletini soyanı en tepeye yaz kızım.
Sabahlari öfkelan kurilduğu masada
Dedi ki bobasina 'huzur mi var yasada?'
Anasi bir taraftan 'ula etma' desa da
Ellerini duvara sürdi sürdi bağurdi.
Geçtiğin sokaklardan geçiyorum yeniden,
Yürüdüğün yolları gözlüyorum,
Yoksun.
Nereyi kollayacağımı bilmiyorum.
Bakıyorum gökyüzüne,
Nüfuz oluyor bu düşler.Değdi mi bir kere elin başına
Sen artık millete çözüm değilsin.
Mikrofon boşuna, kürsü boşuna
Sen artık millete çözüm değilsin.
Siner karanlığa yorgun dizlerim
Yudumlar geceyi, içer Aslıhan.
Gelirsin diyerek yaşlı gözlerim
Kapatır kapıyı, açar Aslıhan.
Sen olmasan halim nice olurdu?
Görmezdim her gece düş diye seni.
Üç beş damla daha bende kalırdı,
Dökmezdim gözümden yaş diye seni.
Muhammet'in göz nuru Ali için tutuşan
Bir mumun alevinde "sönen" benim: Alevi.
Kanat açıp sevgiye, gönüllerde uçuşan
Semahın kapısında "dönen" benim: Alevi.