Beklemesem olmaz mı diyorum güneşin doğmasını? Neyse diyorum, neyse.. Biliyorum sen sevmezsin ama çay demledim yine. Bir bardakta sana doldurdum.. Bu soğuttuğun kaçıncı bardak inan sayamadım, ama olsun Seni düşlerken kuruyan boğazıma, yokluğunun soğukluğu ile çatlamış dudaklarıma bir nebze iyi geliyor çay.. saat sanırım üç, belki de dörtü oldu gecenin.. Sana söyleyemedi...
Sevgili yurttaşlarım;Evvela Yüce Hakk'ın selâmıyla başlayıp sizleri gönlümüzün semalarında ağırladığımızı bildirmek isterim. Bütün mihnetleri, yokluğu ve zulmü ayakları altına alan bir partinin sesi olarak 9 yıllık mazimizin tertemiz yüzüyle çıktık buraya. Burası Türkiye'yi yönetmenin, insanımıza dokunmanın, bir bütün hâlinde insanımızın bonkör nefesini hissetmenin ulvi mekânıdır. Ne dem...
2007 yılında zamanın Amasya Taşova İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Ali Rıza Atasoy ile Taşova Sağlık Meslek Lisesi öğretmenlerinden Fesih Aktaş Hocamızın düzenlediği Boraboy Şiir Günlerine davet edilmiştim. Taşova'ya ilk giden kişi ben olmuştum ve Milli Eğitim Müdürlüğünde kısa süre oturduktan sonra Fesih Hocam 'Sen yoldan geldin, acıkmışsındır. Seni yemeğe götüreceğim ama burası öyle sır...
Kalkmaz Cilo dağlarından buzullar, kristal ağırlığın soğuk çehresi en derine saplar bıçağını, ölümün kazdığı kuyularda sessizce bekleyen yaşam kırıntıları, toplar mavinin çağıltılarından gizli bir sükuneti, elleri çatlak köylülerin böğrüne sürer. Pençedir, çeliktendir rüzgâr, çizikler atar yüzlere ve çocuklar, hiçbir zulme ön ayak olmamış, tertemiz belgesellerle uçururlar kuşlarını Cilo ...
Not: Bu öykü; işten çıkartılan, işsiz bırakılan, çâresiz kalan insanlarımızın, bilhassa gençlerimizin acısını tanımlamak için kaleme alınmıştır....Tarih 17 Mart 2020Saat 18.55İşten çıkarıldım. İş yürümüyormuş, dükkân dönmüyormuş, kepenk üstüne kepenk indirebilirlermiş...hepsi cart curt, laga luga senin anlayacağın. Anladım bir dümen döndüğünü.Astım bronşitim var diye çıkarıldım. Koronavi...
Artık orası müstesna bir köşe değil. Kurulu düzeni hiç olmadı desem haklıyımdır. Mavinin gökyüzüyle kavgasını orada gördüm, ne çiçek açtı bağlarda ne tarlalarda mahsul yetişti. Ne yer ne içer köylü diye soran olmadı mı, yoksa muhtar kış uykusuna mı yattı!? Belli ki kış uykusuna kışın yatılır diyenleri yanılttı köylü! Köylüye göre kış uykusuna yazın da yatılırmış. Ne olacak köylünün hâli?...
Ressam yanındaki arkadaşına 'Kral Çıplak' meselesini bilip bilmediğini sorup olumlu cevap aldıktan sonra gülümsemişti. - Sence bugün bunu yapmak mümkün müdür?- Bence hayır... O gün hem kralın korkusu hem de aptal konuma düşme kaygısı birleşip halkı bir yalanı doğru kabul etme zorunluluğuna itmişti. 'Yanılıyorsun' demişti, ressam. Sonra masada ki boş tuvale rastgele çizgiler çizmiş ardınd...
Hızlıca dışarı çıktı, akşam saatleriydi, kapının sesini duyduğum gibi peşinden yürüdüm. _Selin dedim nereye böyle? Çabuk eve dön! _ Geliyorum baba, telaş yok dedi._ Hayır, telaş büyük, geri dön! Koşuyorum bunları söylerken. Nefesim kesiliyor, ağlamak istiyorum, kızım nereye koşuyor böyle? Bilmiyor mu dünyamızın artık çekilmez, rezil bir hâle geldiğini. Hastalıklarla boğuşuyoruz yavrum, g...
Egede şirin bir köye yerleşelim dost. Sırtımızı yemyeşil dağlara verelim, önümüzde masmavi deniz. Baharda tomurcuk tomurcuk sevinçler dolsun içimize. Bahçemizde çiçekler, leziz meyveler, mutlu mutlu sesler çıkartan tavuklar olsun. Bahar çiçekleri gibi gülümsemeler dolsun yüzlerimize. Sımsıcak güneşle şenlensin ruhumuz. .......... Mal mısın olum sen!!! Orası Türkiye değil mi? Başına bir ...